Translation of "Yelken" in English

0.009 sec.

Examples of using "Yelken" in a sentence and their english translations:

Yelken tamamen açılmayacak.

The sail won't open fully.

Yelken kanata başladı.

He took up hang gliding.

Rüzgara karşı yelken açtık.

We sailed against the wind.

Ben yelken kulübüne üyeyim.

I belong to the sailing club.

Tom kiminle yelken açıyor?

Who's Tom sailing with?

Onlar evlerine doğru yelken açtılar.

They began to sail to their home.

Onun yelken gibi kulakları var.

She has sail-like ears.

Filom zaten Basra Körfezi'ne yelken açmıştı.

while my fleet had already sailed the Persian Gulf.

Var Sofya üzerinden Filibe'ye yelken açtılar

were to march via Sofia towards Plovdiv.

Ben geçen yıl yelken açmaya başladım.

I started sailing last year.

Onlar genellikle sakin sularda yelken açarlar.

They usually sail in calm waters.

Pazartesi günü San Fransisko'ya yelken açacağız.

We sail for San Francisco on Monday.

O gemi benim için yelken açtı.

That ship has sailed for me.

Yelken sporu balık tutmaktan daha eğlencelidir.

Sailing is more fun than fishing.

Tom ve ben beraber yelken açtık.

Tom and I went sailing together.

Tom, Mary ile yelken açmayı umuyordu.

Tom was hoping he could go sailing with Mary.

Şansı yakalamak için bir yelken yaparak başlayın.

You start building a sail to capture luck.

Tom yelken sporuna gitmenin eğlenceli olacağını düşündü.

- Tom thought that it would be fun to go sailing.
- Tom thought it would be fun to go sailing.

Tom hâlâ Mary ile yelken açmak istiyor.

Tom still wants to go sailing with Mary.

Tom'un hobileri bahçevanlık, yelken sporu, marangozluk ve bisikletçiliktir.

Tom's hobbies are gardening, sailing, carpentry and cycling.

Rüzgar durduktan sonra, tekneyle açık denize yelken açalım.

After the wind has stopped, let's sail the boat off to the open sea.

Ben de seninle yelken açmak için sabırsızlıkla bekliyorum.

I'm looking forward to going sailing with you.

Gemi yarın 15:00'te Hong Kong'a yelken açacak.

The ship will set sail for Hong Kong tomorrow at 3 p.m.

- Yeni bir hayata başlıyorum.
- Yeni bir yaşama yelken açıyorum.

I'm starting a new life.

İki hat şeklinde formasyon alıp Ebro'ya doğru aceleyle yelken açıyorlar.

They make haste towards the Ebro, formed in two lines.

- Kendimi neredeyse yelken kanatla öldürüyordum.
- Kendimi delta kanatla neredeyse öldürüyordum.

I nearly killed myself hang gliding.

Ve bu nedenle, yelken açarken, insanın şimdiye kadar çıktığı en tehlikeli, tehlikeli

And therefore as we set sail, we ask God’s blessing, on the most hazardous and dangerous

Yelken Çağı boyunca, Kükreyen Kırkların kuvvetli hakim rüzgarları, gemileri Pasifik boyunca, genellikle çok yüksek bir hızda hareket ettirirdi.

During the Age of Sail, the strong prevailing winds of the Roaring Forties propelled ships across the Pacific, often at breakneck speed.

Onlar artık Osmanlı korsanlarına ve Ege Denizi'nde yelken açan gemilere ve yaklaşık 50 yıl önce Symrna'nın işgaline saldırmak için aktifti.

having already been actively attacking Ottoman pirates and shipping in the Aegean,