Translation of "Yakar" in English

0.005 sec.

Examples of using "Yakar" in a sentence and their english translations:

Yakar top oynayalım.

Let's play dodge ball.

Kağıt kolayca yakar.

Paper burns easily.

Ateş yakar mısın?

Will you light the fire?

Hatırlar mısınız yakar topu? Mahallede yakar top oynardık

remember the fireball? We used dodgeball in the neighborhood

Çocuklar yakar top oynuyorlar.

The kids are playing dodgeball.

Arabam çok benzin yakar.

My car burns a lot of gas.

Her şey can yakar.

Everything hurts.

Mary odasındaki mumları yakar.

Mary lights the candles in her room.

- Alev yakıyor.
- Ateş yakar.

The fire burns.

Bu ısıtıcı gaz yakar.

This heater burns gas.

Eğer dokunursan ateş seni yakar.

Fire will burn you if you touch it.

Bu ısıtma sistemi petrol yakar.

This heating system burns oil.

Büyük arabalar çok benzin yakar.

Big cars burn a lot of gas.

Büyük araçlar daha fazla yakıt yakar.

Larger cars use more gas.

- Işığı açar mısın?
- Lambayı yakar mısın?

Do you want to turn on the light?

Tom yorgun olduğu için yakar top oynamak istemedi.

Tom didn't want to play dodge ball because he was tired.

Benim purom bitti. Bana bir tane yakar mısın?

My cigar went out. Will you give me a light?

Tom, sobasında hem odun hem de kömür yakar.

Tom burns both wood and coal in his stove.

Tom iyi hissetmediği için yakar top oynamamaya karar verdi.

Tom decided not to play dodge ball because he wasn't feeling well.