Translation of "Topu" in English

- O, topu yakaladı.
- Topu yakaladı.

He caught the ball.

Topu yakala.

Catch the ball.

Topu at.

Throw the ball.

Topu yakalayamadım.

I wasn't able to catch the ball.

Topu fırlattım.

I threw the ball.

Topu düşürdüm.

I dropped the ball.

Topu yakalamadım.

I didn't catch the ball.

Topu at!

Throw the ball!

- Topu bana at.
- Gönder topu bana.

- Chuck me the ball.
- Throw me the ball.

- O, topu attı.
- O, topu fırlattı.

He threw the ball.

Mayuko topu düşürdü.

Mayuko has dropped the ball.

Lütfen topu at.

Please throw the ball.

Topu bana yuvarla.

Roll the ball to me.

O, topu aldı.

He got the ball.

Tom topu düşürdü.

Tom dropped the ball.

Bana topu ver.

- Give me the ball!
- Give me the ball.

Topu duvara fırlattı.

He threw the ball against the wall.

Tom topu attı.

Tom threw the ball.

Köpek topu kemirdi.

The dog chewed on the ball.

Topu Tom'a at.

- Throw Tom the ball.
- Throw the ball to Tom.

Topu Tom'a fırlat.

- Throw Tom the ball.
- Throw the ball to Tom.

Tom topu tuttu.

Tom held the ball.

Köpek topu kovaladı.

The dog ran after the ball.

Tom topu yakaladı.

Tom caught the ball.

Futbol topu yuvarlaktır.

The soccer ball is round.

Tom topu yakalamadı.

Tom didn't catch the ball.

Neredeyse topu yakaladım.

I almost caught the ball.

Topu onlara at.

- Toss the ball to them.
- Throw the ball to them.

Tom topu sektirdi.

Tom bounced the ball.

Topu ona at.

Toss him the ball.

Ben topu yakaladım.

I caught the ball.

O, topu yakaladı.

She caught the ball.

Mary Topu yakaladı.

Mary caught the ball.

Biz topu yakaladık.

We caught the ball.

Onlar topu yakaladı.

- He caught the ball.
- They caught the ball.

Köpek topu getirdi.

The dog fetched the ball.

Gönder topu bana.

Pitch the ball to me.

Topu kaleye attı.

He kicked the ball into the goal.

Tom topu tekmeledi.

Tom kicked the ball.

Biri topu düşürdü.

Somebody dropped the ball.

Tom topu engeller.

Tom blocks the ball.

Topu Tom'a fırlattım.

- I tossed the ball to Tom.
- I tossed Tom the ball.

Topu Tom'a attım.

- I threw the ball to Tom.
- I threw Tom the ball.

- Tom topu bana fırlattı.
- Tom topu bana attı.

- Tom threw me the ball.
- Tom threw the ball to me.

- O, topu yakalamak için atladı.
- Topu yakalamak için sıçradı.

He jumped to catch the ball.

- Tom'a bir golf topu çarptı.
- Tom'a golf topu çarptı.

Tom was hit by a golf ball.

Ateş topu gibi fırlıyor,

jumping out like fireballs,

Topu bana geri at.

Throw the ball back to me.

Bill ilk topu kaçırdı.

Bill missed the first ball.

O, topu taca attı.

He hit the ball out of bounds.

Topu birinci kaleye attı.

He threw the ball to first base.

Eğildi ve topu aldı.

He bent down and picked up the ball.

Çocuğun topu dereye düştü.

The child's ball fell into the creek.

Topu ona geri ver!

Give him back the ball!

Tom topu havaya attı.

Tom tossed the ball into the air.

Tom topu kaleye tekmeledi.

Tom kicked the ball into the goal.

Tom topu Mary'ye attı.

- Tom tossed Mary the ball.
- Tom threw the ball to Mary.
- Tom tossed the ball to Mary.

Lütfen Topu bana at.

- Please throw me the ball.
- Please throw the ball to me.

Birkaç tenis topu aldım.

I bought some tennis balls.

Stresli olduğumda, topu sıkarım.

When I'm stressed, I squeeze the ball.

Kayıp topu parkta buldum.

I found the lost ball in the park.

Topu bir elle yakaladım.

I caught the ball with one hand.

Topu duvara doğru çekti.

- He threw the ball against the wall.
- He tossed the ball towards the wall.

Topu pencerelerin yakınına atma.

Don't throw the ball near the windows.

Tom topu sahaya sürdü.

Tom dribbled the ball down the court.

Tom Mary'ye topu attı.

- Tom tossed Mary the ball.
- Tom tossed the ball to Mary.

Dan bile topu atmadı.

Dan didn't even throw the ball.

Topu köpekten nasıl alabiliriz?

How can we get the ball away from the dog?

Tom topu bana atmadı.

Tom wouldn't throw the ball to me.

Tom topu bana attı.

Tom threw me the ball.

Ali topu ayağında sektirdi.

Ali bounced the ball on his foot.

Bana golf topu çarptı.

I was hit by a golf ball.

Bu bir basketbol topu.

- This is a basketball.
- That's a basketball.
- That is a basketball.

O her zaman topu kaçırıyor.

She is always missing the ball.

O, topu almak için sıçradı.

He jumped to get a ball.