Translation of "Hatırlar" in English

0.004 sec.

Examples of using "Hatırlar" in a sentence and their english translations:

Tom hatırlar.

Tom remembers.

Mary sizi hatırlar.

Maria remembers you.

- Yüzleri kolayca hatırlar mısınız?
- Yüzleri kolayca hatırlar mısın?

Do you remember faces easily?

Tom hatırlar diye sandım.

- I thought Tom would remember.
- I thought that Tom would remember.

O, uzun yolculuğunu hatırlar.

She remembers her long journey.

Umarım Tom bizi hatırlar.

I hope Tom remembers us.

Umarım Tom bunu hatırlar.

I hope Tom remembers this.

Tom hâlâ dedesini hatırlar.

Tom still remembers his grandfather.

Yüzleri kolayca hatırlar mısınız?

- Do you remember faces easily?
- Are you good at remembering faces?

Sami bu hikayeyi hatırlar.

Sami remembers this story.

Neden? Elemetler tablosunu hatırlar mısınız?

Why? Do you remember periodic table?

Her hafta ona yazmayı hatırlar.

He remembers to write to her every week.

Tom, Noel'de bizi hep hatırlar.

Tom always remembers us at Christmas.

Tom'a Mary'yi aramasını söylememi hatırlar.

Remind me to tell Tom to call Mary.

O, Bay Black'in arabasını hatırlar.

He remembers Mr Black's car.

Hatırlar mısınız böyle bir taş atardık

Do you remember we would throw a stone like this

Umarım Tom bunu nasıl yapacağını hatırlar.

I hope Tom remembers how to do this.

Umarım Tom evimize nasıl gideceğini hatırlar.

- I hope Tom remembers how to get to our house.
- I hope that Tom remembers how to get to our house.

Umarım Tom parayı nereye gömdüğünü hatırlar.

I hope Tom remembers where he buried the money.

- Mary seni hatırlıyor.
- Mary seni hatırlar.

Mary remembers you.

♪ Hatırlar mısın geniş ferah meydanları ♪

♪ Do you remember Large spacious squares ♪

Onunla sonsuz maceralara çıkma hayallerinizi hatırlar mısınız?

and your imagination fueled endless adventures?

Dan büyükbabasının arabasının kırmızı iç kaplamasını hatırlar.

Dan remembers the red interior of his grandfather's car.

Tom teşekkür ederim demeyi her zaman hatırlar.

Tom always remembers to say thank you.

Şimdi bile Mary, Tom'un acı sözlerini hatırlar.

Even now, Mary remembers Tom's bitter words.

Hatırlar mısınız yakar topu? Mahallede yakar top oynardık

remember the fireball? We used dodgeball in the neighborhood

- O hâlâ seni hatırlar.
- O hâlâ sizi hatırlıyor.

He still remembers you.

Beni hatırlar mısın bilmiyorum ama biz birkaç yıl önce Boston'da karşılaşmıştık.

I don't know if you remember me, but we met a couple of years ago in Boston.

Umarın Tom bu akşam akşam yemeği için Mary'nin yerine geçeceğimizi hatırlar.

I hope Tom remembers that we're going over to Mary's for dinner this evening.

O zaman o gülen yüzün aniden çatık kaşlı bir yüz olduğunu hatırlar gibi oluruz.

then we'd suddenly seem to remember it was a frowning face.

- Annesinin onu sigara içerken yakaladığı günü hâlâ unutamaz.
- Annesinin onu sigara içerken yakaladığı günü hâlâ hatırlar.

He still remembers the day his mother found out he was smoking.