Translation of "Yürüyorlardı" in English

0.002 sec.

Examples of using "Yürüyorlardı" in a sentence and their english translations:

- Kolkola yolda yürüyorlardı.
- Cadde boyunca kol kola yürüyorlardı.

They were walking along the street arm in arm.

Üçü yan yana yürüyorlardı.

They were walking three abreast.

Dan ve Linda eve yürüyorlardı.

Dan and Linda were walking home.

Askerler iki sıra halinde yürüyorlardı.

The soldiers were marching two abreast.

Sami ve Leyla birlikte yürüyorlardı.

Sami and Layla were walking together.

Neil Armstrong ve Buzz Aldrin Ay'ın yüzeyinde yürüyorlardı.

Neil [Armstrong] and Buzz Aldrin were walking on the Moon.

Tom ve Mary el ele tutuşarak parkta yürüyorlardı.

Tom and Mary were walking through the park, holding hands.

Sadece yarım mil gitmişti ki topal bir Tilki ve kör bir Kedi ile karşılaştı, iki iyi dost gibi birlikte yürüyorlardı. Topal Tilki Kedi'ye yaslanmıştı ve kör Kedi'de Tilki'nin ona yol göstermesine izin veriyordu.

He had gone barely half a mile when he met a lame Fox and a blind Cat, walking together like two good friends. The lame Fox leaned on the Cat, and the blind Cat let the Fox lead him along.