Translation of "Uyuşmuyor" in English

Şifreler uyuşmuyor.

The passwords don't match.

Onların raporları uyuşmuyor.

Their reports don't accord.

Perdelerle halı uyuşmuyor.

The carpet clashes with the drapes.

Bu renkler uyuşmuyor.

- Those colors clash.
- Those colours clash.

Kurdele elbise ile uyuşmuyor.

The ribbon doesn't match the dress.

Ofisteki hiç kimseyle uyuşmuyor.

He doesn't get along with anybody in the office.

Tom, Mary'nin babasıyla uyuşmuyor.

Tom doesn't get along with Mary's father.

Ücretlerin artışı enflasyonla uyuşmuyor.

The growth of wages does not keep up with inflation.

Onun sözleri ve eylemleri uyuşmuyor.

His words and deeds do not match.

Tom ofisteki birçok insanla uyuşmuyor.

Tom doesn't get along with most people in the office.

Fadıl ve Leyla'nın hikayeleri uyuşmuyor.

Fadil's and Layla's stories don't match up.

- Sözleri davranışlarıyla bağdaşmıyor.
- Sözleri davranışlarıyla uyuşmuyor.

His words don't line up with his actions.