Translation of "Tutuklamak" in English

Muhalifleri tutuklamak, kaçırmak,

promoted by the United States

Onu tutuklamak zorundaydım.

I had to arrest him.

Tom'u tutuklamak zorunda kaldım.

I had to arrest Tom.

Onları tutuklamak zorunda kaldım.

I had to arrest them.

Onu tutuklamak zorunda kaldım.

I had to arrest her.

Seni tutuklamak için burada değiliz.

- We are not here to arrest you.
- We're not here to arrest you.
- We aren't here to arrest you.

Seni tutuklamak için burada değilim.

I'm not here to arrest you.

Beni tutuklamak için mi buradasınız?

Are you here to arrest me?

Polis, seni tutuklamak için burada değil.

The police are not here to arrest you.

Tom polislerin onu tutuklamak isteyebileceğinden korkuyordu.

Tom was afraid that the police might want to arrest him.

Dünyada yapmak istediğim son şey Tom'u tutuklamak.

The last thing in the world I want to do is arrest Tom.

Onlar onları tutuklamak için gönderilen askerlere saldırdılar.

They attacked soldiers who were sent to arrest them.