Translation of "Turistlere" in English

Japon turistlere her yerde rastlarsın.

You run into Japanese tourists everywhere.

Müzeyi turistlere bir rehber gösterdi.

A guide conducted the visitors round the museum.

Otobüsteki şu zavallı turistlere bak.

Look at those pathetic tourists on the bus.

Biz yabancı turistlere vergi muafiyeti ayrıcalığı veriyoruz.

We give foreign tourists the privilege of tax exemption.

Onlar turistlere yaklaştı ve onlardan para istedi.

They approached the tourists and asked them for money.

Bu bölgede sık sık Japon turistlere rastlıyoruz.

We often come across Japanese tourists in this area.

Tom turistlere harita ve hediyelik eşya satıyor.

Tom sells maps and souvenirs to tourists.