Translation of "Suçlandı" in English

Cinayetle suçlandı.

He was accused of murder.

Ödleklikle suçlandı.

He was accused of cowardice.

- Tom röntgencilik yapmakla suçlandı.
- Tom dikizcilikle suçlandı.

Tom was accused of being a peeping Tom.

Adam hırsızlıkla suçlandı.

The man was charged with theft.

Vergi kaçırmakla suçlandı.

He was accused of evading tax.

Para çalmakla suçlandı.

He was accused of stealing money.

Komplo ile suçlandı.

He was charged with conspiracy.

Casus olmakla suçlandı.

He was accused of being a spy.

O yanlışlıkla suçlandı.

He was accused falsely.

Tom suçlandı mı?

Has Tom been charged?

Tom cinayetle suçlandı.

Tom has been accused of murder.

O hırsızlıkla suçlandı.

He was accused of theft.

Mücevherleri çalmakla suçlandı.

He was accused of stealing the jewels.

Yalan söylemekle suçlandı.

She was accused of telling a lie.

Tom neyle suçlandı?

What has Tom been accused of?

O, korkaklıkla suçlandı.

He was accused of cowardice.

Tom yanlışlıkla suçlandı.

Tom was falsely accused.

Tom dalavereden suçlandı.

Tom has been accused of cheating.

Tom hırsızlıkla suçlandı.

- Tom was accused of theft.
- Tom was charged with robbery.

Leyla kaçırmayla suçlandı.

Layla was charged with kidnapping.

Leyla cinayetle suçlandı.

Layla was charged with capital murder.

Hata için muhasebeci suçlandı.

The accountant was blamed for the mistake.

Saldırı ve darptan suçlandı.

He was charged with assault and battery.

Kara para aklamakla suçlandı.

He was accused of money-laundering.

O rüşvet almayla suçlandı.

She was accused of bribery.

Yasayı çiğnemiş olmakla suçlandı.

He was accused of having violated the law.

Tom cinayete teşebbüsten suçlandı.

Tom was charged with attempted murder.

Tom ne ile suçlandı?

What was Tom accused of?

Tom yalan söylemekle suçlandı.

Tom was accused of lying.

Tom kopya çekmekle suçlandı.

Tom was accused of cheating.

Tom rüşvet almakla suçlandı.

Tom was accused of accepting bribes.

Bu adam hırsızlıkla suçlandı.

This man was charged with theft.

Tom Mary'yi öldürmekle suçlandı.

Tom has been accused of murdering Mary.

Tom, Mary'nin cinayetiyle suçlandı.

Tom has been charged with Mary's murder.

Tom rüşvet vermekle suçlandı.

Tom has been accused of bribery.

Tom saldırı ile suçlandı.

Tom was charged with assault.

Tom eşinin cinayetinden suçlandı.

Tom has been charged with his wife's murder.

Tom yalancı şahitlikle suçlandı.

Tom was charged with perjury.

Sami yangını başlatmakla suçlandı.

Sami was charged with starting the fire.

Tom fiyat şişirmekle suçlandı.

Tom was accused of price gouging.

Birkaç kişi, yasayı çiğnemekle suçlandı.

Several people have been accused of breaking the law.

İş hakkında yalan söylemekle suçlandı.

She was accused of having lied about the affair.

O, görevini ihmal etmekle suçlandı.

He was blamed for neglect of duty.

Olay hakkında yalan söylemekle suçlandı.

He was accused of having lied about the affair.

O, dinozor kemiklerini çalmakla suçlandı.

He was accused of stealing dinosaur bones.

Tom tutuklandı ve cinayetle suçlandı.

Tom was arrested and charged with murder.

Kamu fonlarını israf etmekle suçlandı.

He was accused of squandering public funds.

O, bir kafir olmakla suçlandı.

She was accused of being a heretic.

Onun babası ırza tecavüzle suçlandı.

Her father was accused of statutory rape.

Bir adam karısını öldürmekle suçlandı.

A man was accused of killing his wife.

Tom düşmanla iş birliğinden suçlandı.

Tom was accused of collaborating with the enemy.

Dan tutuklandı ve tecavüzle suçlandı.

Dan was arrested and charged with rape.

Tom karısının öldürülmesini düzenlemekle suçlandı.

Tom was convicted of arranging the murder of his wife.

Tom silahlı soygun ile suçlandı.

Tom was charged with armed robbery.

Dan bir cinayet işlemekle suçlandı.

Dan was accused of committing a murder.

Tom görevini ihmal etmekle suçlandı.

Tom was accused of neglecting his duty.

Tom nöbette uykuya dalmakla suçlandı.

Tom was accused of falling asleep on guard duty.

Leyla, Sami'ye şantaj yapmakla suçlandı.

Layla was charged of blackmailing Sami.

Sami cinsel suçlu olmakla suçlandı.

Sami was an accused sex offender.

Sami altı tane cinayetle suçlandı.

Sami was charged with six counts of murder.

Tom kara para aklamakla suçlandı.

Tom was accused of money laundering.

Tom kara para aklamayla suçlandı.

Tom has been accused of money laundering.

Sami'nin karısı Leyla, cinayetle suçlandı.

Sami's wife, Layla, was charged with murder.

Sami oda arkadaşını öldürmekle suçlandı.

Sami was charged with the murder of his roommate.

Sami zimmetine para geçirmekle suçlandı.

Sami was accused of embezzlement.

Sami olağandışı bir suçla suçlandı.

Sami was accused of an unusual crime.

Sami, Leyla'yı antifrizle öldürmekle suçlandı.

Sami was accused of killing Layla with antifreeze.

Sami birinci derece cinayetle suçlandı.

Sami was charged with first degree homicide.

Orta yaşlı adam tecavüz ile suçlandı.

The middle aged man was charged with assault.

Tom yarım yamalak işi yapmakla suçlandı.

Tom was accused of doing sloppy work.

Tom yazar kasadan para çalmakla suçlandı.

Tom was accused of stealing money from the cash register.

Tom kadın meslektaşlarına cinsel tacizle suçlandı.

Tom was accused of the sexual harassment of his female colleagues.

Tom ruhsatı olmadan avukatlık yapmakla suçlandı.

Tom was accused of practicing law without a license.

Tom ruhsatı olmadan ilaç yapmakla suçlandı.

Tom was accused of practicing medicine without a license.

O bu işe devam etmekle suçlandı.

He was charged to continue this job.

Tom şehirden zimmetine para geçirmekle suçlandı.

Tom was charged with embezzling money from the city.

Onun hatası olmamasına rağman Tom suçlandı.

Tom got blamed even though it wasn't his fault.

Tom John'u sonuçları tahrif etmekle suçlandı.

Tom accused John of falsifying the results.

Dan tutuklandı ve Linda'nın cinayetiyle suçlandı.

Dan was arrested and charged with Linda's murder.

Tom saldırı ve darp ile suçlandı.

Tom has been charged with assault and battery.

Tom silahsız bir insanı vurmakla suçlandı.

Tom has been accused of shooting an unarmed man.

- Tom ihanetle suçlandı.
- Tom hainlikle suçlanıyordu.

Tom was accused of treason.

Benim için sürpriz oldu, antropolog cinayetle suçlandı.

To my surprise, the anthropologist was accused of murder.

Erkek çocuğu sınav esnasında kopya çekmekle suçlandı.

The boy was accused of cheating during the exam.

- Yalan söylemekle suçlanıyordu.
- O, yalan söylemekle suçlandı.

She was accused of lying.

O tutuklandı ve bir casus olmakla suçlandı.

She was arrested and accused of being a spy.

Tom suçlandı ama bu onun hatası değildi.

Tom got blamed, but it wasn't his fault.

Onlar suçlandı ama bu onların hatası değildi.

They got blamed, but it wasn't their fault.

Tom terörist bir gruba silahlar satmakla suçlandı.

Tom was accused of selling weapons to a terrorist group.

Tom Mary'nin içkisine bir şey koymakla suçlandı.

Tom was accused of putting something in Mary's drink.

Tom tutuklandı ve ve Mary'nin cinayetiyle suçlandı.

Tom has been arrested and charged with Mary's murder.