Translation of "Suçladılar" in English

Çocuklar birbirini suçladılar.

The children blamed each other.

- Onlar onu haksız yere suçladılar.
- Onlar onu haksızca suçladılar.
- Onlar onu adaletsiz bir biçimde suçladılar.

They accused him unfairly.

Kazadan dolayı sürücüyü suçladılar.

They blamed the driver for the accident.

Beni parayı almakla suçladılar.

They accused me of taking the money.

Kaza için onu suçladılar.

They blamed him for the accident.

Onlar onu kayırmacılıkla suçladılar.

They accused him of nepotism.

Hata olduğu için kendilerini suçladılar.

They blamed themselves for being wrong.

Onlar başarısızlık için George'u suçladılar.

They blamed George for the failure.

Onlar onu parayı almakla suçladılar.

They accused her of taking the money.

Kırılan pencere için beni suçladılar.

They charged me for the broken window.

Onlar onu yalan söylemekle suçladılar.

They accused him of telling a lie.

- Onlar birbirlerini suçladı.
- Birbirlerini suçladılar.

They accused each other.

Onlar onu bisikleti çalmakla suçladılar.

They accused him of stealing the bicycle.

Şirketin başarısızlığı için onu suçladılar.

They blamed him for the failure of the company.

Ancak daha iyi Fransız şövalyelerini suçladılar

at the same time accusing the older French knights,

Onlar onu mesele çıkarmak için sınıfta olmakla suçladılar.

They accused him of being in the classroom in order to cause trouble.

Onlar ekonomiyi düzeltmede başarısız olduğu için onu suçladılar.

They blamed him for failing to improve the economy.

Tom ve Mary yanlış giden her şey için kendilerini suçladılar.

Tom and Mary blamed themselves for everything that went wrong.