Translation of "Somut" in English

somut olmaları

and one thing that objects do,

O somut içeceği içmeyi,

that tangible T-bone,

Somut bir örnek vereyim.

Let me give you a concrete example.

Planlarımız henüz somut değil.

Our plans are not yet concrete.

Somut bir kanıtım var.

I have a palpable proof.

Somut bir örnek düşünelim.

Let's consider a concrete example.

Somut bir bağlantı yok.

There's no tangible connection.

Daha somut olabilir misin?

Could you be more concrete?

Biz asla somut değildik.

We never were physical.

Tom'un somut planları yok.

Tom doesn't have any concrete plans.

Tom'a karşı somut delil yok.

There's no concrete evidence against Tom.

Fikrinizi somut bir biçimde ifade edin.

Express your idea concretely.

Tom hiç somut planları olmadığını söyledi.

- Tom said he didn't have any concrete plans.
- Tom said that he didn't have any concrete plans.

Bazen de daha somut şeylere ihtiyacımız oluyor,

and sometimes, I think, we need things that are a little bit more tangible,

Aslında bugün bunu destekleyecek somut verilere sahibiz.

Today we actually have hard data to back this up.

Bana açık somut ve anlamlı amaçlar verdi

has given me clear, concrete, meaningful goals,

O somut T-bone pirzolayı yemeyi tercih edebilirsin.

rather than something that's uncertain in the future.

Teksas'ın kendini yönettiği gibi yönetmenin sadece somut yararları

Not only are there the tangible economic benefits of running a state the way that Texas runs

Burada küçük bir püf nokta var: somut kanıtlar bulmalısınız.

There's one little trick: you have to find concrete evidence.

Ve yanıtları onlara açık ve somut bir yolla vererek

and then communicating the answers back to them

Böyle bir olgunun varlığı için hiçbir somut kanıt bulamadık.

We could find no concrete evidence for the existence of such a phenomenon.

Karşıt görüşün en az iki somut argümanını bulmak anlamına geldiğidir.

find at least two concrete arguments of the opposite opinion.

Nükleer reaktörün koruyucu somut tabakası kontrollü patlamalar kullanılarak imha edilecek.

The concrete layer of the nuclear reactor's shielding will be destroyed using controlled explosions.

- Ben dünya işlerinden elimi eteğimi çekmişim...
- Beni somut dünyevi kazanımlar pek ilgilendirmiyor.

I'm not interested in material gain.