Translation of "Sayfasını" in English

Sayfanın "İletişim" sayfasını inceleyin.

go hunting for the "Contact Us" page.

Tom spor sayfasını okuyor.

Tom is reading the sports page.

Facebook onun sayfasını kapattı.

Facebook closed his page.

Kitaplarınızın 42. sayfasını açın.

Open your books at page 42.

Kitaplarınızın 30. sayfasını açın.

Open your books to page 30.

Ders kitabınızın 50. sayfasını açın.

Open your texts to page 50.

Ben web sayfasını yeniden yükledim.

I reloaded the webpage.

Romanın son sayfasını henüz okumadım.

I haven't read the final page of the novel yet.

Öğretmen beşinci takvim sayfasını çıkardı.

The teacher took off the fifth calendar page.

Sami, Leyla'nın Facebook sayfasını buldu.

Sami found Layla's Facebook page.

Bu kitabın sadece birkaç sayfasını okumalısın.

You have only to read a few pages of this book.

Biri bu kitabın ilk üç sayfasını yırtmış.

Someone has ripped out the first three pages of this book.

Ben her zaman ilk olarak spor sayfasını okurum.

I always read the sports page first.

Ben bu web sayfasını yer imi olarak ekledim.

I bookmarked this website.

Mary oturma odasına girdiğinde, Tom spor sayfasını okuyordu.

Tom was reading the sports page when Mary came into the living room.

- Kitabınızda sayfa dokuzu açın.
- Kitabınızın dokuzuncu sayfasını açın.

Open your book on page nine.

Dünya bir kitaptır, gezmeyenler sadece bir sayfasını okurlar.

The world is a book, and those who do not travel read only a page.

- Kitaplarınızın 86. sayfasını açın.
- Kitabınızda sayfa 86'yı açın.

Open your books to page 86.

Tom, Mary'nin günlüğünü buldu ve son üç sayfasını okudu.

Tom found Mary's diary and read the last three pages.

- Kitabın başından birkaç sayfayı atladım.
- Kitabın ilk birkaç sayfasını atladım.

I skipped the first few pages of the book.

Endonezya'daki Esperanto hareketi hakkında bilgi arıyorsanız, lütfen web sayfasını ziyaret edin.

If you're seeking information about the Esperanto movement in Indonesia, please visit the webpage.

- Siyasi skandal gazetenin bütün birinci sayfasını kapladı.
- Siyasî skandal gazetenin birinci sayfasının tamamını kapladı.

The political scandal took up the whole first page of the newspaper.