Translation of "Sapan" in English

0.004 sec.

Examples of using "Sapan" in a sentence and their english translations:

O çok saçma sapan.

He's so full of shit.

O saçma sapan konuşuyordu.

He was talking nonsense.

- Böyle aptalca şeyler söyleme.
- Saçma sapan konuşma!
- Saçma sapan konuşmayın!

Don't say such stupid things!

- Saçma sapan konuşma.
- Boş konuşma.

- Don't talk rubbish!
- Don't talk rubbish.

Tom sapan atmada bir uzmandır.

Tom is an expert with a slingshot.

Tom hep saçma sapan sorular soruyor.

Tom is always asking silly questions.

Saçma sapan bir şeyler mi dedim?

Did I just say something stupid?

Kesinlikle bu dünyada saçma sapan şeyler oluyor.

Absolutely nonsensical things happen in this world.

Saçma sapan kendine şeyh şıh hoca imam dedirten

that makes him say nonsense to Sheikh Sheikh teacher

- Aklına komik fikirler gelmesin.
- Saçma sapan fikirlere kapılma.

Don't get any funny ideas.

Saçma sapan görselliği sıfır bir film yaparız diye düşünüyorum

I think we'll make a movie with nonsense visuality

Onu dinleme! Seni temin ederim; o sadece saçma sapan.

Don't listen to her! I promise you; she's just full of hot air.

- Onu dinleme, o saçma sapan konuşuyor.
- Ona kulak asma; boş konuşuyor.

Don't listen to him, he's talking nonsense.

Eğer ki senin yanında saçma sapan davranıyorsam, bu rahat olduğum anlamına gelir.

If I act weird around you, it means I'm comfortable with you.

- Kısa bir süre sonra, o saçma sapan konuşmaya başladı.
- Kısa bir süre sonra o saçmalamaya başladı.

After a short while, he began to talk nonsense.