Translation of "Salon" in English

Bu bir salon.

It is a lounge.

Salon insanlarla doluydu.

The hall was jammed with people.

Bu salon insanlarla doluydu.

This hall was full of people.

Salon tam kapasite doluydu.

The hall was filled to capacity.

Bu salon çok büyüktür.

This hall is very big.

Onu salon dolabında tutalım.

Let's keep that in the hall closet.

Salon 5.000 kişi içerir.

- The hall contains 5,000 people.
- This hall can hold 5,000 people.

Salon, kurucunun anısına inşa edilmiştir.

The hall was built in memory of the founder.

Bu salon 5,000 kişi alabilir.

This hall can hold 5,000 people.

Tom salon dolabından süpürgeyi çıkardı.

Tom took the broom out of the hall closet.

Salon, saksıya dikilmiş palmiyelerle süslendi.

The hall was decorated with potted palms.

Bu salon 2,000 kişi almaktadır.

This hall holds 2,000 people.

Bu salon 2,000 kişi kapasiteli.

Two thousand people fit into this hall.

En sevdiğin salon oyunu hangisidir?

What is your favorite parlor game?

Bu salon iki bin kişiyi alacak.

This hall will hold two thousand people.

Bu salon iki bin kişi alır.

That auditorium holds two thousand people.

Bu salon maksimum 1000 kişi alır.

This hall holds a maximum of 1,000 people.

Bu salon iki bin kişi alabilir.

This hall holds two thousand people.

Salon, kağıt hamurundan ve Paris alçısından yapılır.

It's made out of paper-mache and plaster of Paris.

Konuşmacının sesi kolayca tüm salon boyunca duyulur.

The lecturer's voice is easily heard throughout the entire hall.

Bir kütüphane için yeterince büyük bir salon.

It's a room large enough for a library.

Bu salon 2.000 kişi alma kapasitesine sahiptir.

This hall is capable of holding 2,000 people.

Salon 1.000'den fazla kişiyi alacak kadar büyüktü.

The hall was so large as to hold more than 1,000 people.

Bu salon bir sinema değil ama burada bir film yansıtabilirsiniz.

This hall isn't a movie theater, but you can project a movie in here.