Translation of "Edilmiştir" in English

Kulüpten men edilmiştir.

He has been barred from the club.

Üzerinize empoze edilmiştir.

You have been imposed upon.

Kağıt Çin'de icat edilmiştir.

Paper was invented in China.

Zaman çizelgesi revize edilmiştir.

The timetable has been revised.

Pencereler fenerlerle dekore edilmiştir.

The windows are decorated with lanterns.

Bu kayıt tahrif edilmiştir.

This recording has been tampered with.

Kuyu taştan inşa edilmiştir.

The well is built of stone.

Her zaman kabul edilmiştir.

It has always been accepted.

Demonte edilebilecek şekilde dizayn edilmiştir.

Designed to be disassembled,

Onun önerileri toplantıda kabul edilmiştir.

His proposals were adopted at the meeting.

Radyo, Marconi tarafından icat edilmiştir.

The radio was invented by Marconi.

Salon, kurucunun anısına inşa edilmiştir.

The hall was built in memory of the founder.

Şehir bir düzlükte inşa edilmiştir.

The city is built on lowlands.

Tom bu kulüpten men edilmiştir.

Tom has been barred from this club.

Bu makine Fransa'da imal edilmiştir.

This machine was manufactured in France.

Tom'un arabası karşıda park edilmiştir.

Tom's car's parked over there.

Bu televizyon Çin'de imal edilmiştir.

This TV was made in China.

Kilise on beşinci yüzyılda inşa edilmiştir.

The church was built in the fifteenth century.

Kiliseler tüm ada üzerine inşa edilmiştir.

Churches were erected all over the island.

O ev tuğla ile inşa edilmiştir.

That house is built of bricks.

- İtiraz kabul edildi.
- İtiraz kabul edilmiştir.

Objection sustained.

Tom'un evinin içi zevkle dekore edilmiştir.

The interior of Tom's house is decorated tastefully.

Bu roman da Fransızcaya tercüme edilmiştir.

This novel has also been translated into French.

Bu ev Brezilya kerestesinden inşa edilmiştir.

This house is built from Brazilian lumber.

Bu ben doğmadan önce inşa edilmiştir.

It was built before I was born.

Yeni konut, şehrin eteklerinde inşa edilmiştir.

New housing is built on the outskirts of the city.

Bu alan oldukça geç inşa edilmiştir.

This area has been considerably built up of late.

Bu alan şu anda inşa edilmiştir.

The area is built up now.

Bu kilise 12.yüzyılda inşa edilmiştir.

This church was built in the 12th century.

Bina en güzel renkte mermerden inşa edilmiştir.

The building is built of marble of a most lovely color.

Bu kilise yüzlerce yıl önce inşa edilmiştir.

The church was built hundreds of years ago.

O her zaman iş arkadaşlarından izole edilmiştir.

He is always isolated from his fellow workers.

Metal kaşıklar, genellikle paslanmaz çelikten imal edilmiştir.

Metal spoons are generally made of stainless steel.

- "İtiraz!" "Kabul edildi!"
- "İtiraz ediyorum!" "Kabul edilmiştir!"

"Objection!" "Sustained!"

Tom Jackson'ın kitabı birçok dile tercüme edilmiştir.

Tom Jackson's book has been translated into many languages.

Tom Jackson'ın kitapları birçok dile tercüme edilmiştir.

Tom Jackson's books have been translated into many languages.

Dizel motor Rudolf Diesel tarafından icat edilmiştir.

The diesel engine was invented by Rudolf Diesel.

İlk baskı makinesi Gutenberg tarafından icat edilmiştir.

The first printing machine was invented by Gutenberg.

Bu saray zengin kral için inşa edilmiştir.

This palace was built for the rich king.

O kale eski antik çağda inşa edilmiştir.

That castle was built in ancient times.

O futbol topu gerçek deriden imal edilmiştir.

That football is made of genuine leather.

Çoğu mutfak lavabosu paslanmaz çelikten imal edilmiştir.

Most kitchen sinks are made of stainless steel.

Ragnar'ın yılan çukurundaki ölümü neredeyse kesinlikle icat edilmiştir.

Ragnar’s death in a snakepit is almost certainly invented.

Bu ders kitabı yeni başlayanlar için dizayn edilmiştir.

This textbook is designed for beginners.

Kore, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı tarafından kontrol edilmiştir.

- Korea allowed an inspection by the IAEA.
- Korea received an inspection from the International Atomic Energy Agency.

Önemli miktarda para ulusal savunma için tahsis edilmiştir.

A considerable amount of money was appropriated for the national defense.

Dinamit 1857 yılında Alfred Nobel tarafından icat edilmiştir.

Dynamite was invented by Alfred Nobel in 1857.

Önde gelen bilginler konferansta bildiri sunmaya davet edilmiştir.

Leading scholars have been invited to present papers at the conference.

Yukarıda bahsedilen posta öğesi usulüne uygun şekilde teslim edilmiştir.

The above-mentioned mail item has been duly delivered.

Başarılı bir iş dikkatli finansal yönetim üzerine inşa edilmiştir.

A successful business is built on careful financial management.

2015, Birleşmiş Milletler tarafından Uluslararası Işık Yılı ilan edilmiştir.

2015 has been declared the International Year of Light by the United Nations.

Fabrikalar kömürden temiz bir yakıta geçmek için teşvik edilmiştir.

Factories have been urged to switch from coal to a cleaner fuel.

- Bu ürün Çin'de yapıldı.
- Bu ürün Çin'de imal edilmiştir.

This product was made in China.

- Tom'un evi iyi izole edilmiştir.
- Tom'un evi iyi yalıtımlıdır.

Tom's house is well-insulated.

Berlin duvarı Doğudaki Almanların Batıya kaçmasını engellemek için inşa edilmiştir.

The Berlin wall was built to prevent East Germans from fleeing to the West.

Dünyaçapında Web 1989 yılında Tim Berners-Lee tarafından icat edilmiştir.

- The World Wide Web was invented by Tim Berners-Lee in 1989.
- The Web was invented by Tim Berners-Lee in 1989.
- The WWW was invented by Tim Berners-Lee in 1989.

Bir ev, çimentodan yapılmış sağlam bir temel üstüne inşa edilmiştir.

A house is built on top of a solid foundation of cement.

Endonezya dili uzun süre yerel köprü dili olarak kabul edilmiştir.

Indonesian has long been regarded as the local bridge language.

- O şimdi başarıldı.
- Artık ona ulaşıldı
- O şimdi elde edilmiştir.

That has now been achieved.

Yahudi (ırkından) olanlarla olmayanlar arasındaki ayrım İsa aracılığıyla yok edilmiştir.

The difference between Gentiles and Jews was erased through Jesus Christ.

Aylardır, Amerika Birleşik Devletleri maliye politikası zayıf kredi ile karakterize edilmiştir.

- Monetary policy in United States has been characterized by tight credit over the months.
- For months, United States fiscal policy has been characterized by weak credit.

- Evim depreme dayanıklı olarak dizayn edilmiştir.
- Evim depreme dayanacak şekilde tasarlanmıştır.

My house is designed to withstand an earthquake.

18. Yüzyıldan bugüne kadar Ruslar ve Britanyalılar tarafından iki kez istila edilmiştir.

Since the 18th century, Iran had been invaded by the Russians and British twice.

Ufa 1547 yılında 4. İvan'ın (daha yaygın biçimde Korkunç İvan olarak bilinir) emirleriyle inşa edilmiştir.

Ufa was built on the orders of Ivan IV (more commonly known as Ivan the Terrible) in 1547.

Haskell Ücretsiz Kütüphane ve Opera Binası, Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki sınırında inşa edilmiştir.

The Haskell Free Library and Opera House was built on the border between Canada and the United States.

Birçok köyün ana caddeleri aslında terk edilmiştir. Temel nedeni Wal-Mart gibi büyük mağazaların ilerlemesidir.

The main streets of many villages have in fact been abandoned. The main reason is the advance of big stores like Wal-Mart.

Erich Maria Remarque tarafından yazılan "Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok" romanı elliden fazla dile tercüme edilmiştir.

The novel "All Quiet on the Western Front" by Erich Maria Remarque has been translated into more than fifty languages.

- Dan'in kitapları yirmiden fazla dile çevrildi.
- Dan'in kitapları yirmiden fazla dile tercüme edilmiştir.
- Dan'in kitapları yirmiden fazla dile çevrilmiştir.

Dan's books have been translated in more than twenty languages.

Arı Maya bir Polonya çizgi filmi değil, bunu biliyor musun? Almanya'da yazılmış, Japonya'da canlandırılmış ve Polonya diline tercüme edilmiştir.

Maya the Bee isn't a Polish cartoon, you know that? It was written in Germany, animated in Japan, and was translated into the Polish language.

Çekirdek aile genç bir önyargıdır; aslında, aileler sadece göreli zenginliğin son 50 ya da 60 yılı içinde birkaç yakın üyenin etrafında inşa edilmiştir.

The nuclear family is a young prejudice; in fact, families have only been built around the few immediate members in the last 50 or 60 years of relative wealth.

1981 yılında, Amerika Birleşik Devletleri ilk yeniden kullanılabilir insanlı uzay aracı Uzay Mekiği Columbia'yı fırlattı. Robert Crippen tarafından yönetilmiş ve John Young tarafından komuta edilmiştir.

In 1981, the United States launched the Space Shuttle Columbia, the first reusable manned spacecraft. It was piloted by Robert Crippen and commanded by John Young.