Translation of "Insanlarla" in English

0.017 sec.

Examples of using "Insanlarla" in a sentence and their english translations:

İnsanlarla konuşamam.

I can't talk with people.

- İnsanlarla ilişkilerini geliştirmen gerekiyor.
- İnsanlarla iletişimini geliştirmelisin.

You need to improve your people skills.

insanlarla aramızdaki bağdır.

is connection.

Etrafı insanlarla çevrilmişti.

my grandma was surrounded by people,

Diyen insanlarla karşılaşıyoruz

we meet people who say

Romancı insanlarla ilgileniyor.

The novelist is interested in human beings.

Oda insanlarla dolu.

The room is full of people.

Oda insanlarla doluydu.

The room was filled with people.

Sinema insanlarla doluydu.

- The cinema was filled with people.
- The movie theater was filled with people.

Stadyum, insanlarla taşıyordu.

The stadium was overflowing with people.

Plaj insanlarla dolu.

The beach is swarming with people.

Cadde insanlarla doluydu.

The street was crowded with people.

Öyle insanlarla tanıştım.

I've met people like that.

Park insanlarla doluydu.

The park was full of people.

İnsanlarla alay etmeyin.

Don't make fun of people.

İnsanlarla konuşmayı seviyorum.

I like talking to people.

İnsanlarla aram iyidir.

I'm good with people.

Yaşlı insanlarla ilgilenin.

Take care of old people.

İnsanlarla konuşmayı severim.

I love talking to people.

İnsanlarla çok iyisin.

You're very good with people.

Öyle insanlarla takılmamalısın.

You shouldn't hang out with people like that.

Bu insanlarla çalışamam!

I can't work with these people!

Sokak insanlarla doluydu.

The street was teeming with people.

Salon insanlarla doluydu.

The hall was jammed with people.

Tren insanlarla doluydu.

The train was crowded with people.

Bu insanlarla görüşmüyorum.

I don't associate with those people.

Sami insanlarla konuştu.

Sami talked to people.

Sami insanlarla konuşmuyordu.

Sami wasn't talking to people.

- Yeni insanlarla karşılaşmaktan hoşlanmıyorum.
- Yeni insanlarla tanışmaktan hoşlanmıyorum.

I don't like meeting new people.

- Ben hoş insanlarla tanıştım.
- Ben güzel insanlarla tanıştım.

I met nice people.

Kesinlikle ülkemizdeki diğer insanlarla

should be subject to the same rights, the same protections

İnsanlarla olan ilişkim değişti.

My relationship with people, with humans was changing.

İnsanlarla tanışmakta iyi değilim.

I'm not good at meeting people.

Hemşireler, hasta insanlarla ilgilenirler.

Nurses attend to sick people.

Bu salon insanlarla doluydu.

This hall was full of people.

Dükkân genç insanlarla doluydu.

The shop was crowded with young people.

Park çocuklu insanlarla dolu.

The park was crowded with people with children.

O, insanlarla oldukça ilgilenir.

He deals fairly with people.

Belediye binası insanlarla doluydu.

The town hall was full of people.

Ben insanlarla iyi anlaşıyorum.

I get along well with people.

Tom insanlarla tartışmayı sever.

Tom loves to argue with people.

İnsanlarla çalışmayı çok seviyorum.

- I really like working with people.
- I love working with people.
- I very much like working with people.

O mağaza insanlarla doluydu.

That shop was full of people.

Tom insanlarla konuşmayı sever.

Tom loves talking to people.

Hep öyle insanlarla uğraşırıyorum.

I deal with people like that all the time.

Sevmediğim insanlarla anlaşma yapmam.

I don't make deals with people I don't like.

İnsanlarla konuşmaya devam etti.

He kept talking to people.

Liderler insanlarla irtibatta değildi.

The leaders were out of touch with the people.

Yeni insanlarla nasıl tanışabiliriz?

How can we meet new people?

Senin türden insanlarla konuşmam.

I don't talk to people of your kind.

Odaya girdim, insanlarla doluydu.

I entered the room, which was full of people.

Tom insanlarla iyi geçinirdi.

Tom was good with people.

Bazı harika insanlarla tanıştım.

I've met some wonderful people.

Yeni insanlarla tanışmaktan korkma.

Don't be scared to meet new people.

Böyle insanlarla işbirliği yapma.

Don't associate with such people.

Tanımadığım insanlarla konuşmayı sevmem.

I don't like talking to people I don't know.

Diğer insanlarla alay etme.

Don't make fun of other people.

Dünya aptal insanlarla dolu.

The world is full of dumb people.

Yaşlı insanlarla alay etmeyin.

Don't make fun of old people.

Bazı güzel insanlarla tanıştık.

We've met some nice people.

Bu insanlarla hiç tanışmadım.

I've never met those people.

O konuda insanlarla konuştum.

I've spoken to people about it.

İnsanlarla son derece ilgileniyorum.

I deeply care about people.

Fadıl yanlış insanlarla takıldı.

Fadil hung out with the wrong people.

Tom yanlış insanlarla takıldı.

Tom hung out with the wrong people.

Tanımadığım insanlarla konuşmaya alışkınım.

I'm used to talking to people I don't know.

Sami insanlarla Tanrı'yı oynadı.

Sami played God with people.

Ne tür insanlarla çalışıyorsun?

What kind of people do you work with?

- Tom'u bazı insanlarla tanıştırmama izin ver.
- Tom'u bazı insanlarla tanıştırayım.

Let me introduce Tom to some people.

- Tom yeni insanlarla tanışmak istiyor.
- Tom yeni insanlarla karşılaşmak istiyor.

Tom wants to meet new people.

İnsanlarla bağ kurmaya ihtiyaç duyarız.

We crave human connection.

Ve dışarı çıkıp insanlarla buluş."

and go outside and meet people."

Endüjen veya "ilkel" insanlarla kısıtlıydı.

were limited to indigenous or "primitive" people.

Doğru içerikte doğru insanlarla çalışmak,

so that we feature the right content to the right people

Arkadaşlık dediysem çok büyük insanlarla

If I said friendship with very big people

Bill diğer insanlarla asla tartışmaz.

Bill never argues with other people.

O, çevresindeki insanlarla iyi geçiniyor.

He gets along well with the people in his neighborhood.

Tom'un insanlarla kaynaşma sorunu var.

Tom has trouble socializing with people.

Seni bazı insanlarla tanıştırmak istiyorum.

I want to introduce you to some people.

İnsanlarla iletişim kurmaktan zevk alıyorum.

I enjoy communicating with people.

Tom gibi insanlarla görüşmeye çalışma.

Don't try to reason with people like Tom.

Tom gibi insanlarla arkadaşlık etmem.

I don't associate with people like Tom.

İnsanlarla görüşmek ve eğlenmek istiyorum.

I want to meet people and have fun.

İnsanlarla nasıl başa çıkacağımı biliyorum.

I know how to deal with people.

Tom gibi insanlarla asla tartışmam.

I never argue with people like Tom.

Her gün yeni insanlarla tanışıyorum.

I meet new people every day.

Bütün bu insanlarla tanıştınız mı?

Have you met all these people?

Körfez, tekneler ve insanlarla dolu.

The bay is full of boats and people.

Siz insanlarla çalışmak bir zevkti.

It was a pleasure working with you folks.

Tiyatro yavaş yavaş insanlarla doluyordu.

The theater was slowly filling with people.

Tanımadığım insanlarla konuşmaya alışkın değilim.

I'm not used to talking to people I don't know.

Ofis işin ehli insanlarla dolu.

The office is full of competent people.

O mutsuz insanlarla aynı fikirdeydi.

He agreed with those unhappy people.

Tom oradaki bütün insanlarla konuştu.

Tom talked to all the people there.

Ne tür insanlarla iyi geçinirsin?

What kind of people do you get along with?