Translation of "Sahibiydi" in English

Binlerce Amerikalı araba sahibiydi.

Thousands of Americans owned automobiles.

Sami iyi yaşam sahibiydi.

Sami had a good living.

Zachary Taylor bir köle sahibiydi.

Zachary Taylor was a slave owner.

Başkan Monroe bir köle sahibiydi.

President Monroe was a slave-owner.

- Herkes biliyordu.
- Herkes bilgi sahibiydi.

Everyone knew.

Leyla bölgedeki en büyük çiftliğin sahibiydi.

Layla was the owner of the largest ranch in the area.

Sami, Toronto'da geniş bir köşkün sahibiydi.

Sami owned a sprawling mansion in Toronto.

Sami ve Layla bir çocuk sahibiydi.

Sami and Layla had a kid.

Artık onun babası öldü, o dükkanın sahibiydi.

Now that his father was dead, he owned the store.

Tom şehirde trampleni olan tek yüzme havuzunun sahibiydi.

Tom was the owner of the only swimming pool in the city that had a diving board.

İzak Rabin 1994 yılı Nobel Barış Ödülü sahibiydi.

Itzhak Rabin was the Nobel Peace Prize laureate for the year 1994.

- Sami bir stalker sahibiydi.
- Sami'nin gizli bir takipçisi vardı.

Sami had a stalker.