Translation of "çiftliğin" in English

Biz çiftliğin etrafında oynadık.

We played around the farm.

Çiftliğin önüne park ediyorum.

I park in front of the farm.

Birkaç çiftliğin elektriği vardı.

Few farms had electricity.

Bu çiftliğin arazisi çok verimlidir.

This farm's land is very fertile.

Çiftliğin etrafını bir çitle çevirdiler.

They built a fence around the farm.

Leyla bölgedeki en büyük çiftliğin sahibiydi.

Layla was the owner of the largest ranch in the area.

Tom, bölgedeki en büyük çiftliğin sahibidir.

Tom is the owner of the largest ranch in the area.

Tom bu bölgelerdeki en büyük çiftliğin sahibidir.

Tom is the owner of the largest ranch in these parts.

Tom, bu bölgedeki en büyük çiftliğin sahibidir.

Tom is the owner of the biggest ranch in these parts.

Onlar onunla çiftliğin yakınındaki eski bir ahşap binaya yürüdüler.

They walked with him to an old wooden building near the farmhouse.

O Sao Paulo'nun içindeki dört tane çok büyük çiftliğin sahibidir.

He is the owner of four very big farms in the interior of Sao Paulo.

Tony mutfakta yemeğini yedi ve çiftliğin üstündeki küçük bir odada uyudu.

Tony ate his meals in the kitchen and he slept in a little room at the top of the farmhouse.