Translation of "Sıktım" in English

Yumruğumu sıktım.

I made a fist.

Cıvataları sıktım.

I tightened the bolts.

Somunları sıktım.

I tightened the nuts.

Yumruklarımı sıktım.

I clenched my fists.

Portakalların suyunu sıktım.

I squeezed the juice out of the oranges.

Tom'un elini sıktım.

- I squeezed Tom's hand.
- I shook Tom's hand.

Onun omuzlarını sıktım.

I squeezed his shoulders.

Ben düğümü sıktım.

I tightened the knot.

Ben limonu sıktım.

I squeezed the lemon.

Ben bir tane sıktım.

I squeezed one.

Kızarana kadar kolunu sıktım.

I gripped your arm until it reddened.

- Canını sıktım mı?
- Moralini bozdum mu?

Did I touch a raw nerve?

Şu ana kadar ilk kez bir portakal sıktım.

This is the first time I've ever squeezed an orange.