Translation of "Sıcakta" in English

Biz sıcakta terliyorduk.

We were sweating in the heat.

Biz sıcakta terliyoruz.

We are sweating in the heat.

Süt sıcakta bozulur.

Milk goes sour in heat.

Birçok koşucu sıcakta bayıldı.

Many runners passed out in the heat.

Bu sıcakta onu yapamam.

I can't do it in this heat.

Bu sıcakta ceketle duramıyorum.

I can't keep my coat on in this heat.

Süt sıcakta çabuk bozulur.

Milk spoils quickly when it's hot.

Çantamda bulunan şekerleme sıcakta eridi.

The candy I had in my bag went mushy in the heat.

Bu sıcakta et fazla dayanmaz.

Meat won't keep long in this heat.

Bu sıcakta uzun süre dayanamayız.

We can't last long in this heat.

Şapka giymeden bu sıcakta dışarı çıkma.

Don't go out in this heat without wearing a hat.

Bu sıcakta çıplak kafayla dışarı çıkma.

Don't go out in this heat with a bare head.

Niçin bu sıcakta Londra'da kalmak zorundasın?

Why do you have to stay in London in this heat?

Ama yılan zehri bu sıcakta fazla dayanmaz.

But snake venom won't last long int this heat.

Bu sıcakta işe yürüyerek gitmek kötü bir fikir.

Walking to work in this heat is a bad idea.

Bu tür sıcakta canım hiçbir şey yapmak istemiyor.

In this kind of heat, I just don't feel like doing anything.

İyi işti! Ama yılan zehri bu sıcakta çok dayanmaz.

Nice work! But snake venom won't last long in this heat,

Bu sıcakta yürüyerek işe gitmek iyi bir fikir değil.

Walking to work in this heat isn't a good idea.

Hâlâ çölde keşfetmemiz gereken bir sürü yer var. Ama yılan zehri bu sıcakta fazla dayanmaz.

There's still a lot more desert left to explore, but snake venom won't last long in this heat.