Translation of "Koşucu" in English

- O hızlı koşucu.
- O hızlı bir koşucu.

He is a fast runner.

O bir koşucu.

She is a runner.

Birçok koşucu sıcakta bayıldı.

Many runners passed out in the heat.

Tony hızlı bir koşucu.

Tony is a fast runner.

O, yavaş bir koşucu.

She is a slow runner.

Beş koşucu finale ulaştı.

Five runners reached the finals.

Tom iyi bir koşucu.

Tom is a good runner.

İyi bir koşucu değilim.

I'm not a good runner.

Koşucu zorlukla nefes alıyordu.

The runner was gasping for breath.

En iyi koşucu o.

He is the best runner.

O sınıfındaki en hızlı koşucu.

He can run the fastest in his class.

Birinin koşucu olduğunu nasıl bilirsin?

How do you know someone is a runner?

Tom sınıfında en hızlı koşucu.

Tom is the fastest runner in his class.

Tom çok iyi bir koşucu.

Tom is a very good runner.

Tom hızlı koşucu, değil mi?

Tom is a fast runner, isn't he?

Tom bizim sınıfta en hızlı koşucu.

Tom is the fastest runner in our class.

Koşucu yerin içindeki deliğin üzerinden zıpladı.

The runner jumped over the hole in the ground.

Tom gerçekten iyi bir koşucu olabilir.

- Tom might be a really good runner.
- Tom may be a really good runner.

Sami çok hızlı bir koşucu değildir.

Sami is not a very fast runner.

En hızlı koşucu 9 saniyede 100 metre koşamaz.

The fastest runner can't run 100 meters in 9 seconds.

- Tom hızlı bir koşucu.
- Tom hızlı bir koşucudur.

Tom is a fast runner.

O, toplam 56 koşucu arasında dördüncü sırada yer aldı.

He ranked fourth on a total of 56 runners.

Tom şimdiye kadar olduğumdan çok daha hızlı bir koşucu.

Tom is much a much faster runner than I ever was.

Jane iyi bir koşucu olmasa da, o çok hızlı yüzebilir.

Though Jane is not a good runner, she can swim very fast.

- Tom takımımızdaki en hızlı koşucudur.
- Tom takımımızdaki en hızlı koşucu.

Tom is the fastest runner on our team.