Translation of "Sıçradı" in English

Tom koltuğundan sıçradı.

- Tom leaped from his seat.
- Tom leapt from his seat.

Top havada yüksek sıçradı.

The ball bounced high in the air.

Haber söylenince sevinçle sıçradı.

Being told the news, she jumped for joy.

Ve radyodan midesine sıçradı.

and bounced off the radio into her stomach.

Tom hiddetle üzerime sıçradı.

Tom sprang at me in a rage.

O bunu duyduğunda sıçradı.

When he heard it, he jumped.

O, topu almak için sıçradı.

He jumped to get a ball.

Köpek sıçradı ve topu yakaladı.

The dog jumped up and caught the ball.

Haber geldiğinde Jim sevinçle sıçradı.

Jim jumped for joy when the news came.

Yerinden sıçradı, odanın içinde koşmaya başladı

He jumped up, ran around the room,

Bir yağmur damlası onu yanağına sıçradı.

A raindrop splashed on her cheek.

Tom tam zamanında geriye doğru sıçradı.

Tom jumped back just in time.

Tom yükseğe sıçradı ve topu yakaladı.

Tom jumped high and caught the ball.

Köpek sıçradı ve havada diski yakaladı.

The dog leapt and caught the disk in midair.

- Sami yataktan hopladı.
- Sami yataktan sıçradı.

Sami hopped from the bed.

Maymun onu görür görmez onun omuzlarına sıçradı.

No sooner had the monkey caught sight of him than it jumped up to his shoulders.

Tom, Mary'ye sıçradı ve onu boğmaya çalıştı.

Tom leaped at Mary and tried to strangle her.

- O, topu yakalamak için atladı.
- Topu yakalamak için sıçradı.

He jumped to catch the ball.

- Tom sandalyesinden düştü.
- Tom sandalyesinden zıpladı.
- Tom sandalyesinden sıçradı.

Tom jumped out of his chair.

Daha önce, kaldırımda yürürken bir araba sürdü ve üzerime su sıçradı. Şuna bak! Eteğim ve ayakkabılarımın hepsi çamurlu.

Earlier, as I was walking down the sidewalk, a car drove by and splashed water on me. Look at this! My skirt and shoes are all muddy.