Translation of "Opera" in English

0.005 sec.

Examples of using "Opera" in a sentence and their english translations:

1888 Opera Binası,

1888 opera house,

Opera yedide başlar.

The opera starts at seven.

Opera hakkında nasıl hissediyorsun?

How do you feel about opera?

O bir opera âşığıdır.

He's an opera lover.

O bir opera hayranıdır.

She's an opera fan.

En sevdiğin opera hangisidir?

What's your favorite opera?

Bu opera çok kötü.

This opera is awful.

Tom bir opera aşığıdır.

Tom is an opera lover.

Müzikal tiyatro ve opera söylüyordum.

I sang musical theater and opera.

Opera hakkında hiçbir şey bilmiyorum.

I don't know anything about opera.

Tom opera hakkında hiçbir şey bilmiyor.

Tom doesn't know anything about opera.

Maria Callas ünlü bir opera şarkıcısıydı.

Maria Callas was a famous opera singer.

Bu, Sydney'deki Opera Binası'nın bir resmidir.

This is a picture of the Opera House in Sydney.

Tom bir opera şarkıcısı olmak istiyordu.

Tom wanted to be an opera singer.

Opera sanatçısının güzel bir sesi var.

The opera singer has a beautiful voice.

Maria Callas meşhur bir opera sanatçısıdır.

Maria Callas is a famous opera singer.

Rota 12 opera binasına yakın durur.

Route 12 stops near the opera house.

Tom, İtalyan opera aryalarını söylemekten hoşlanır.

Tom likes to sing Italian operatic arias.

Tom bir opera şarkıcısı olmak istedi.

Tom wanted to become an opera singer.

En büyük hırsım bir opera şarkıcısı olmaktır.

My greatest ambition is to be an opera singer.

Tom sadece opera dinlediğinde iç huzur bulur.

Tom only finds inner peace when he listens to opera.

Şişman kadın şarkı söyleyene kadar opera bitmedi.

The opera ain't over till the fat lady sings.

Tom Mary'nin opera için kırmızı elbisesini giymemesini istedi.

Tom asked Mary not to wear her red dress to the opera.

''Hem opera hem makine mühendisliği okumak tuhaf olmaz mı?

"Wouldn't it be weird to study opera and mechanical engineering?

Liseye giren bir sopa çekirgesi hakkında bir opera yazdı.

He wrote an opera about a stick insect going through high school.

Opera şarkıcısı boğaz ameliyatıyla iyileştikten sonra sesini dikkatle test etti.

The opera singer tested her voice gingerly after recovering from throat surgery.

Kocam ve ben, bir opera izlemek için baharda Versailles'a gideceğiz.

My husband and I will travel to Versailles in the spring to watch an opera.

Tom yarın için opera biletleri satın aldı, ancak Mary hasta.

Tom bought opera tickets for tomorrow, but Mary is sick.

Sen hiç Lucia Popp'u duydun mu, o Slovakyalı bir opera şarkıcısı.

Have you ever heard of Lucia Popp, who was a Slovakian opera singer?

Şarkıcının güzel bir opera sesi var, ama gençlerin onu tutacağını sanmıyorum.

The singer has a good opera voice, but I don't think he'll catch on with young people.

Haskell Ücretsiz Kütüphane ve Opera Binası, Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki sınırında inşa edilmiştir.

The Haskell Free Library and Opera House was built on the border between Canada and the United States.

Bir İtalyan'ın, Alman dilinde şarkı söylenemeyeceğini söylediğini duydum; belki de bu yüzden neredeyse hiçbir İtalyan opera sanatçısı Almanca şarkı söylemiyor.

I overheard an Italian say that the German language is unsingable; maybe that's why almost no Italian opera singer sings in German.