Translation of "Edeceğimizi" in English

Nasıl devam edeceğimizi belirleyeceğim.

I'll determine how we proceed.

Ona yardım edeceğimizi Tom'a söyledim.

I told Tom we would help him.

Tom'a ona yardım edeceğimizi söyledim.

- I told Tom I'd help him.
- I told Tom that I'd help him.

Onlara onlara yardım edeceğimizi söyledim.

I told them we would help them.

Ona ona yardım edeceğimizi söyledim.

I told him we would help him.

Ona ona yardım edeceğimizi söyledim?

I told her we would help her.

Onlara nasıl yardım edeceğimizi bilmiyoruz.

We don't know how to help them.

Tom'a nasıl yardım edeceğimizi bilmiyoruz.

We don't know how to help Tom.

Bilgisayarları nasıl tamir edeceğimizi biliyoruz.

We know how to repair computers.

Ne ile mücadele edeceğimizi bilmiyoruz.

We don't know what we're up against.

Tom'a Mary'ye yardım edeceğimizi söyledim.

- I told Tom we'd help Mary.
- I told Tom that we'd help Mary.

Evlendikten sonra Boston'u ziyaret edeceğimizi düşündüm.

- I thought we'd visit Boston after we got married.
- I thought that we'd visit Boston after we got married.

Birlikte seyahat edeceğimizi söylemeye gerek yok.

It goes without saying that we'll travel together.

Tom gerçekten ona yardım edeceğimizi düşündü mü?

Did Tom really think we would help him?

- Nasıl yarışacağımızı öğreniyoruz.
- Nasıl rekabet edeceğimizi öğreniyoruz.

We're learning how to compete.

Tom gerçekten Mary'ye yardım edeceğimizi düşündü mü?

Did Tom really think we would help Mary?

İnşallah, Tom bize bunu nasıl tamir edeceğimizi söyleyebilir.

Hopefully, Tom can tell us how to fix this.

Tom ne zaman uğrayacağımızı ve ona yardım edeceğimizi bilmek istiyor.

Tom wants to know when we're going to come over and help him.

Oysa yine de, bunlarla ne yapacağımızı nasıl baş edeceğimizi öğreten yok.

Yet, nobody really teaches us what to do or how to handle them.