Translation of "Noel'de" in English

Noel'de görüşürüz.

See you at Christmas.

Seni Noel'de görebileceğimi umuyorum.

- I hope I can see you at Christmas.
- I hope that I can see you at Christmas.

Herkes Noel'de evde olacak.

- Everybody will be home on Christmas.
- Everyone will be home at Christmas.
- Everybody will be home at Christmas.

Tom Noel'de ne istiyor?

What does Tom want for Christmas?

- Umarım Noel'de kar yağar.
- İnşallah Noel'de kar yağar.
- Umarım Noel'de her yer beyaz örtü ile kaplanır.

I hope we have a white Christmas.

Tom, Noel'de bizi hep hatırlar.

Tom always remembers us at Christmas.

Çocuklar genellikle Noel'de erken kalkarlar.

Children usually get up early on Christmas.

Noel'de yalnız olmaktan nefret ediyorum.

I hate being alone at Christmas.

Birçok insan Noel'de şeker kurabiyesi yer.

Many people eat sugar cookies on Christmas.

Noel'de Tom'a ne satın almayı planlıyorsun?

- What do you plan to buy Tom for Christmas?
- What do you plan on buying Tom for Christmas?

Bu, Tom'un bana geçen Noel'de verdiği şey.

This is what Tom gave me last Christmas.

Geçen Noel'de aldığınız en iyi hediye neydi?

- What was the best present you received last Christmas?
- What was the best present you got last Christmas?

Tom hâlâ her Noel'de Boston'a geliyor mu?

Does Tom still come to Boston every Christmas?

Tom ve ben her noel'de hediye alışverişinde bulunuruz.

- Tom and I exchange gifts every Christmas.
- Tom and I exchange presents every Christmas.

Tom Noel'de, oyuncak bir çekiç ve bir alet kutusu aldı.

Tom got a toy hammer and toolbox for Christmas.

Noel'de bana gerçekten güzel bir model uçak almak için zahmet etti.

At Christmas he went out of his way to buy me a really nice model plane.

- Tom Noel alışverişi yapıyor.
- Tom Noel'de vereceği hediyeler için alışveriş yapıyor.

Tom is shopping for Christmas presents.

Noel'de ne yemeyi tercih edersin? Jambon mu, hindi mi? Hiçbiri, ben veganım.

What would you rather have at Christmas? Ham or turkey? Neither one, I'm vegan.

O Noel'de bana çok güzel bir uçak satın almak için yola çıktı.

At Christmas she went out of her way to buy me a really nice model plane.