Translation of "Mutfaktan" in English

Mutfaktan çıkın!

Get out of the kitchen!

Mutfaktan çık.

Get out of the kitchen.

Mutfaktan çık!

Get out of the kitchen!

O, mutfaktan çıktı.

She emerged from the kitchen.

Mutfaktan kediyi çıkart.

Chase the cat out of the kitchen.

Mutfaktan uzak dur.

Stay out of the kitchen.

Tom mutfaktan çıktı.

- Tom walked out of the kitchen.
- Tom emerged from the kitchen.

Lütfen mutfaktan çıkın.

Please get out of the kitchen.

Onun mutfaktan seslendiğini duydum.

I heard her calling from the kitchen.

Duman mutfaktan dışarı geliyor.

Smoke is coming out of the kitchen.

Tom mutfaktan koşarak çıktı.

Tom ran out of the kitchen.

Ortak bir mutfaktan çay içebilir.

partake in tea through a common kitchen.

Mutfaktan bana biraz yiyecek getir.

Bring me some food from the kitchen.

O, mutfaktan bir gürültü duydu.

He heard a noise from the kitchen.

Tom kalktı ve mutfaktan çıktı.

Tom got up and walked out of the kitchen.

Mutfaktan yayılan kahvenin kokusu cezbediciydi.

The aroma of coffee wafted in from the kitchen alluringly.

Mary beni mutfaktan dışarı attı.

- Mary threw me out of the kitchen.
- Mary kicked me out of the kitchen.

Tom mutfaktan sesler duyduğunu söyledi.

- Tom said he heard noises in the kitchen.
- Tom said that he heard noises in the kitchen.

Kedi mutfaktan bir parça balık aşırdı.

The cat made off with a piece of fish from the kitchen.

Mutfaktan gelen garip bir ses duydum.

I heard a strange noise coming from the kitchen.

Mutfaktan gelen o garip koku nedir?

What's that strange smell coming from the kitchen?

Mutfaktan gelen tuhaf bir koku vardı.

There was a strange smell coming from the kitchen.

Tom bir demlik kahve taşıyarak mutfaktan döndü.

Tom returned from the kitchen carrying a pot of coffee.

Tom Mary'nin mutfaktan birkaç bardak getirmesini rica etti.

Tom asked Mary to get some glasses from the kitchen.

Tom iki kupa kahveyle mutfaktan döndü ve Mary'nin yanına oturdu.

Tom returned from the kitchen with two mugs of coffee and sat down next to Mary.

O, gecenin ortasında uyandı ve mutfaktan gelen garip bir ses duydu.

She woke up in the middle of the night and heard a strange noise coming from the kitchen.

Burnum gerçekten tıkanmış, bu yüzden mutfaktan gelen herhangi bir şeyin kokusunu alamıyorum.

My nose is really stuffed, so I can't smell anything coming from the kitchen.