Translation of "Mezar" in English

0.005 sec.

Examples of using "Mezar" in a sentence and their english translations:

O mezar taşları

those gravestones

İslamiyet'te mezar taşı yoktur

There is no tombstone in Islam

üzerine mezar odası yaptır

build a burial chamber on

Onlar bir mezar kazdı.

They dug a grave.

Oda hâlâ mezar kadar sessizdi.

The room was as still as the grave.

Ya adam kendisi için mezar yaptırıyor

either man is building a grave for himself

Eski paralar gizemli mezar içinde bulundu.

Ancient coins were found inside the mysterious tomb.

Ben otuz yıldır bir mezar kazıcısıydım.

I was a grave digger for thirty years.

Tom köpeği için bir mezar kazdı.

Tom dug a grave for his dog.

Çocuk ölü hayvan için bir mezar kazdı.

The boy dug a grave for his dead pet.

Oğlan ölü hayvan için bir mezar kazdı.

The boy dug a grave for the dead animal.

Başkaları için mezar kazanlar oraya kendileri düşerler.

Those who dig a grave for others will themselves fall therein.

Bu mezar odasına yılda iki dafa güneş girsin

two suns a year into this burial chamber

Yani anlayacağımız üzere kral burda kendine mezar yaptırıyor aslında

so as we can see the king is making himself a tomb here

Tehlikeli arazi daha çok asker ve hayvana mezar yeri olmuştu.

The treacherous terrain claims the lives of many more troops and animals.

Arkeologlar yüzün üzerinde mezar keşfetti, onlardan birkaçı küçük çocuklara aitti.

The archaeologists discovered over a hundred graves, a few of which belonged to infants.

- Başkaları için mezar kazanlar orada düşerler.
- Eştiğin kuyuya kendin düşersin.

Those who dig a grave for others will fall therein.

Ancak şanslıyız ki aynı zamanda bir kralın mezar inşaatı için taş anıtların

But we fortunately also have some authentic photos from Indonesia

Ya o yıllar da böyle mezar taşlarını çalan birisi ortaya çıktı bir anda

Either those people who stole such gravestones appeared at a time