Translation of "Maliye" in English

0.004 sec.

Examples of using "Maliye" in a sentence and their english translations:

maliye bakanımız olması için,

to be our minister of finance,

Maliye Bakanlığında bir işi var.

He has a job in the Treasury Department.

Bu adam Ekonomi ve Maliye Bakanı.

This man is the Minister of Economy and Finance.

Bilim adamı maliye politikası üzerine bir otoritedir.

The scholar is an authority on fiscal policy.

Ama, bu durumda, Maliye Bakanı Başkan'dan bile meşhur.

But, in this case, the finance minister is even more famous than the president.

Ve Thierry Breton, Maliye Bakanı, DANONE'yi koruyacağına dair söz verdi>

oppose a bid, and Thierry Breton, the finance minister, pledged to protect Danone.”

Yetenekli maliye bakanının yaratıcılığı batmış ulusunun kurtulması için yardımcı oldu.

The talented finance minister's ingenuity has helped his bankrupt nation to get out of the red.

- Tom'un bir finans derecesi vardır.
- Tom'un bir maliye diploması vardır.

Tom has a degree in finance.

Bazı eleştirmenler maliye bakanı DANILLO ASTORI'yi çok az para harcamakla eleştiriyor.

some critics claim that DANILO ASTORI, the finance minister, spends too little.

Aylardır, Amerika Birleşik Devletleri maliye politikası zayıf kredi ile karakterize edilmiştir.

- Monetary policy in United States has been characterized by tight credit over the months.
- For months, United States fiscal policy has been characterized by weak credit.

Maliye Bakanının bütçe sunuş konuşması, kendi partisindekilerin "Bravo!" sesleriyle düzenli olarak bölündü.

The Treasurer's budget speech was punctuated by regular shouts of "Hear, hear!" from members on his side of the House.