Translation of "Mısır'a" in English

0.009 sec.

Examples of using "Mısır'a" in a sentence and their english translations:

- Leyla, Mısır'a uçtu.
- Leyla uçakla Mısır'a gitti.

Layla flew to Egypt.

Sizi Mısır'a götürüyoruz.

We're taking you to Egypt.

Sami, Mısır'a kaçtı.

Sami fled to Egypt.

Sami, Mısır'a gönderildi.

Sami was sent to Egypt.

Sami, Mısır'a gitti.

Sami went to Egypt.

Sami, Mısır'a taşındı.

Sami moved to Egypt.

Mısır'a gitmeyi gerçekten istiyorum.

I really want to go to Egypt.

Mısır'a Arapçada "Misr" denir.

Egypt is called "Misr" in Arabic.

İki aylığına Mısır'a gidiyorum.

I'm going to Egypt for two months.

Sami, Mısır'a yatırım yaptı.

Sami invested in Egypt.

Sami, Leyla'yı Mısır'a götürdü.

Sami took Layla to Egypt.

Sami, Mısır'a gitmek zorunda.

Sami has to go to Egypt.

Sami'nin ülkesi Mısır'a yakındır.

Sami's country is close to Egypt.

Sami uçakla Mısır'a döndü.

Sami flew back to Egypt.

Sami, Mısır'a dönmeyi planlıyor.

Sami plans to return to Egypt.

- Sami, Mısır'a geri dönmekte gönülsüzdü.
- Sami, Mısır'a geri dönmek konusunda isteksizdi.

Sami was reluctant to move back to Egypt.

Fadıl, 17 yaşındayken Mısır'a taşındı.

When he was 17, Fadil moved to Egypt.

Sami birkaç haftalığına Mısır'a gitti.

Sami went to Egypt for several weeks.

Sami ve Leyla Mısır'a taşındılar.

Sami and Layla moved to Egypt.

Sami vatanı Mısır'a geri döndü.

Sami returned home to Egypt.

Sami, Mısır'a geri dönmek istiyordu.

Sami wanted to go back to Egypt.

Sami altı yaşında Mısır'a yerleşti.

Sami moved to Egypt when he was six years old.

- Leyla tutuklandı ve Mısır'a geri gönderildi.
- Leyla yakalandı ve Mısır'a iade edildi.

Layla was arrested and extradited back to Egypt.

Leyla ders almak için Mısır'a gidiyordu.

Layla was going to Egypt to take a course.

Sami tutuklandı ve Mısır'a iade edildi.

Sami was arrested and extradited to Egypt.

Sami altmışlı yılların sonlarında Mısır'a geldi.

Sami came to Egypt in the late sixties.

Sami, Leyla'ya Mısır'a dönmesi için yalvardı.

Sami begged Layla to return to Egypt.

Sami, tutuklamaktan kurtulmak için Mısır'a kaçtı.

Sami fled to Egypt to avoid arrest.

Sami vatanı Mısır'a taşınmaya karar verdi.

Sami decided to move back home to Egypt.

Sami, Leyla'yla yaşamak için Mısır'a gitti.

Sami went to Egypt to live with Layla.

Mary kafayı tamamen Eski Mısır'a takmış.

Mary is completely obsessed with Ancient Egypt.

Leyla, Sami'yi kalbi kırık bırakarak Mısır'a taşındı.

Layla moved to Egypt, leaving Sami heartbroken.

Sami, Leyla'yı altı haftalığına Mısır'a götürmeye geldi.

Sami came to take Layla to Egypt for six weeks.

Sami, Mısır'a gitmek için bir karar aldı.

Sami made a decision to go to Egypt.

Sami o yıl altı kez Mısır'a gitti.

Sami went to Egypt six times that year.

Sami, büyükannesi ile birlikte yaşamak için Mısır'a gönderildi.

Sami was sent away to live in Egypt with his grandmother.

Leyla, Sami ile kişisel olarak görüşmek için Mısır'a geldi.

Layla came to Egypt to meet Sami in person.

Leyla, doğduğu yer olan Mısır'a geri gönderilmekle yüz yüzeydi.

Layla faced deportation back to her native Egypt.

Ancak Desaix'in kararına güveniyordu ve Davout'a Mısır'a bağlı ordusunda bir komuta verdi.

But he did trust Desaix’s judgement, and gave  Davout a command in his army, bound for Egypt.

Ancak, Desaix'in Yukarı Mısır'a yaptığı seferde bir dizi çatışmayı kazanarak askeri becerisini daha da kanıtladı

But he further demonstrated his military skill,  winning a series of skirmishes on Desaix’s