Translation of "Laboratuvar" in English

0.004 sec.

Examples of using "Laboratuvar" in a sentence and their english translations:

Laboratuvar boş.

The lab is empty.

Senin laboratuvar asistanın değilim.

I'm not your lab assistant.

Laboratuvar en güncel ekipmana sahip.

The laboratory has the most up-to-date equipment.

Laboratuvar yeni bir kimyasal deniyor.

The laboratory is experimenting with a new chemical.

İlk durak laboratuvar. Öyleyse görüşürüz.

First stop, the laboratory. Then we'll see.

Tom bir laboratuvar önlüğü giyiyor.

Tom is wearing a lab coat.

laboratuvar biliminden iki konseptin konuşulduğunu görürsünüz:

you see talk of two concepts from laboratory science:

O laboratuvar deneyleri inanılmaz derecede önemli.

And those laboratory experiments are incredibly important.

Bu laboratuvar en yeni bilgisayarlarla donatılmıştır.

This laboratory is equipped with the latest computers.

Tom eski bir laboratuvar önlüğü giyiyordu.

Tom was wearing an old lab coat.

Tom beyaz bir laboratuvar önlüğü giyiyordu.

Tom was wearing a white lab coat.

Laboratuvar önlüğündeki leke gümüş nitrat yüzünden.

The stain on the lab coat is due to silver nitrate.

Bu laboratuvar saygın ilaç şirketine aittir.

This laboratory belongs to a respected pharmaceutical company.

Araştırmacılar bu ön yargıları laboratuvar koşulları altında,

Researchers have found and analyzed these biases in a lab,

Laboratuvar şimdi yeni bir bilimsel deneyle meşgul.

The laboratory is busy now on a new scientific experiment.

Ben laboratuvar asistanı görevi için okula başvurdum.

I applied to the school for the lab assistant position.

Tom'un neden laboratuvar önlüğü giymediğini merak ediyorum.

I wonder why Tom isn't wearing a lab coat.

Tom laboratuvar önlüğünü çıkardı ve onu sandalyeye astı.

Tom took off his lab coat and hung it over the chair.

15 Mart'a kadar laboratuvar ekipmanını teslim edebileceğimden eminim.

I'm certain we can deliver the laboratory equipment by March 15th.

Görülecek bir şey de işaretlerin laboratuvar şartlarında nasıl çalıştığı.

It's one thing to see how cues operate in a laboratory setting.

Bu bize bir çok yaşama alanı ve laboratuvar sahası veriyor

It gives a lot of living space and a lot of lab space,

Virüs her zaman laboratuvar ortamında üretilecek bir şey de değildir.

The virus is not always something to be produced in a laboratory environment.