Translation of "Kel" in English

0.005 sec.

Examples of using "Kel" in a sentence and their english translations:

Kel misin?

Are you bald?

Tom kel.

Tom is bald.

Ben kel değilim.

I'm not bald.

Tom kel oluyor.

Tom is going bald.

Tom kel değildi.

Tom wasn't bald.

Tom tamamen kel.

Tom is completely bald.

Tom biraz kel.

Tom is kind of bald.

Kel olmak istemiyorum.

I don't want to go bald.

Ben kel miyim?

Am I bald?

Sanırım Tom kel.

- I think Tom is bald.
- I think that Tom is bald.

Kel olmaya başlıyorum.

I'm starting to go bald.

- Kel olmanın nesi var?
- Kel olmanın nesi yanlış?

What's wrong with being bald?

Tom kel olmaya başlıyor.

- Tom's starting to go bald.
- Tom is starting to go bald.

Tom kel, değil mi?

Tom is bald, isn't he?

- Tom kel.
- Tom saçsız.

Tom is bald.

Çok endişelenirsen kel olacaksın.

If you worry too much, you'll go bald.

Tom zaten kel oldu.

Tom has already gone bald.

Kel adam benim kocamdır.

The bald guy is my husband.

Kel olmak hoşuma gidiyor.

I like being bald.

Tom'un kel olduğunu biliyorum.

- I know that Tom is bald.
- I know Tom is bald.

Tom kel olacağını söyledi.

Tom said that he was going bald.

Tom kel olmayacağını söyledi.

Tom said that he wasn't going bald.

- Sami kel.
- Sami keldir.

Sami is bald.

Daha gençken kel olmak istemiyorum.

I don't want to go bald when I'm still young.

Tom'un kel olduğundan oldukça eminim.

I'm pretty sure Tom's bald.

Tom çok genç kel oldu.

Tom became bald very young.

Sanırım yarın tamamen kel olacağım.

I guess that tomorrow I'll be completely bald.

Tom kel olacağını düşünüyor musun?

Do you think Tom is going bald?

Tom benim kadar kel değil.

Tom isn't as bald as I am.

Kafamda yuvarlak kel bir nokta var.

I have a round bald spot on my head.

- Ben kel değilim.
- Ben saçsız değilim.

I'm not bald.

Tom otuzların başında kel olmaya başladı.

Tom started going bald in his early thirties.

Kadınların neden kel olmadıklarını merak ediyorum.

I wonder why women don't go bald.

Kel bir adama tarak almayı önerme.

Don't recommend a bald guy to buy a comb.

Kel ve terli bir adam arayın.

Look for a bald and sweaty guy.

Kel olmak o kadar kötü değildir.

- Being bald's not so bad.
- Being bald isn't so bad.

Otuz yaşına gelene kadar kel olmaya başlamadım.

I didn't start to go bald until I turned thirty.

Bay Harrison kel kafası konusunda çok hassastı.

Mr. Harrison was very sensitive about his bald head.

Kel olmak o kadar da kötü değildir.

- Being bald's not so bad.
- Being bald isn't so bad.

Tom kel kalmadan önce kızıl saçları vardı.

Tom had red hair before he went bald.

San Francisco'ya giden kel insanlar saçlarına çiçek koyamaz.

Bald people leaving for San Francisco can't put any flowers into their hair.

Kel olmanın en az bir avantajı var - şampuanla ilgili çok tasarruf yaparsın.

Being bald has at least one advantage - you save a lot on shampoo.

Kel olmakla ilgili güzel şeylerden biri, asla kötü bir saçlı bir gününün olmamasıdır.

One of the nice things about being bald is that you never have a bad hair day.

- Bir şeyi doğru yaptırmak istiyorsan, onu kendin yap.
- Kel kör, kendi işini kendin gör.

If you want something done right, do it yourself.

- Benim başım kel mi?
- Bana yok mu?
- Ben dış kapının mandalı mıyım?
- Ben dış kapının dış mandalı mıyım?

What am I, chopped liver?