Translation of "Karşıdan" in English

0.009 sec.

Examples of using "Karşıdan" in a sentence and their english translations:

Nehri karşıdan karşıya yüzebilirim.

- I am able to swim across the river.
- I'm able to swim across the river.

Nehir karşıdan karşıya elli yardadır.

The river is fifty yards across.

Nehir karşıdan karşıya 35 metredir.

The river is 35 meters across.

Tom dereyi karşıdan karşıya yürüdü.

Tom waded across the stream.

Tom körfezi karşıdan karşıya yüzdü.

Tom swam across the bay.

Ben nehri karşıdan karşıya yüzebildim.

I was able to swim across the river.

Nehirde karşıdan karşıya feribot seferleri yaparlar.

They run a ferry service across the river.

Karşıdan esen rüzgar yelkenliye karşı patladı.

- The wind blew against the sail.
- The headwind blew against the sail.

Karşıdan karşıya geçerken dizlerinin üzerine düştü.

She fell on her knees while crossing the street.

Ya da biri ''Tavuk neden karşıdan karşıya geçmiş?"

Or if they said, "Janet, I've got a joke for you:

Şoförler, yolda karşıdan karşıya geçen çocuklara çok dikkat etmeliler.

Drivers must look out for children crossing the road.

Onun işi çocukların caddeyi güvenli bir şekilde karşıdan karşıya geçtiklerini görmekti.

Her job was to see the children safely across the street.

- Yoldan karşıya geçerken mesaj yazmak tehlikelidir.
- Karşıdan karşıya geçerken mesaj yazmak tehlikelidir.

Texting while crossing the street is dangerous.

- Yolu karşıdan karşıya geçmemde yardımcı olduğun için teşekkür ederim.
- Yolu geçmeme yardımcı olduğun için teşekkürler.

- Thank you for helping me to cross the road.
- Thank you for helping me cross the road.

Kırmızı ışıkta ya da yaya geçidi olmayan yerlerde karşıdan karşıya geçmekle ilgili burada bir yasa var mıdır?

Is there a law here about jaywalking?