Translation of "Kanyon" in English

Kanyon yarığına indik

Down into the slot canyon,

Tamam, şu kanyon yarığına inelim.

Okay, let's get down into this slot canyon.

Kanyon yarığı burada gerçekten daralıyor.

Slot canyon's getting really narrow here.

Büyük Kanyon tam bir bakir doğa

The Grand Canyon is true wilderness

Büyük Kanyon tanınmış bir turistik mekandır.

The Grand Canyon is a well-known tourist destination.

Yani batının şu tarafta, kanyon yarığının arkasında

So you reckon west is that way,

Kanyon yarığından çıktık. Şimdi yine güneşin sıcağındayız.

We're back out of that slot canyon. But now into that heat of the sun again.

Tom ve Mary atlarını kanyon boyunca sürdü.

Tom and Mary rode their horses through the canyon.

Büyük Kanyon ABD'deki en popüler yerlerden biridir.

The Grand Canyon is one of the most popular places in the USA.

Ve şimdi de, kanyon bizi rotamızı değiştirmeye zorluyor

And now this canyon is forcing us off course,

Tek sorun şu ki Büyük Kanyon pek ulaşılır değil.

The only thing is that the Grand Canyon isn't exactly accessible.

Bu kanyon yarığı da serin olduğu için hızlı buharlaşmıyor.

And because it's nice and cool down this slot canyon, it doesn't evaporate fast.

Kanyon çok dar. Ben de kanyonun kenarından halatla inip

It's too narrow in that canyon. So, I'm gonna rappel on to the edge of the canyon,

kanyon yarığından halatla inip enkaza o şekilde mi ulaşmaya çalışacağız?

Or rappel into the slot canyon and weave our way towards the wreckage that way?

Yoksa bu yönde mi? Solda, kanyon yarığının olduğu yönde mi?

Or is it there? Left, towards the slot canyon?

Bu dikey kanyon duvarları yüzünden yukarı da çıkamam. Buna kayayla çevrelenmek deniyor.

And I can't go back up now, these vertical canyon walls. It's what's called being "rim rocked."