Translation of "Kamerası" in English

0.004 sec.

Examples of using "Kamerası" in a sentence and their english translations:

Onun bir kamerası var.

He has a camera.

Tom'un üç kamerası var.

Tom has three cameras.

- Tom kamerası olan tek kişi.
- Tom kamerası olan yegâne şahıs.

Tom is the only one who has a camera.

Onun iyi bir kamerası var.

He has got a good camera.

Tom bir web kamerası aldı.

Tom bought a webcam.

Tom'un kaç tane kamerası var?

How many cameras does Tom have?

Tom kamerası için etrafına bakındı.

Tom looked around for his camera.

Tom birkaç güvenlik kamerası kurdu.

We've installed several security cameras.

O benim kız kardeşimin kamerası.

- That is my sister's camera.
- This is my sister's camera.
- That's my sister's camera.

O bir güvenlik kamerası kurdu.

She installed a security camera.

Tom bir güvenlik kamerası kurdu.

Tom installed a surveillance camera.

Tom kamerası olan tek kişi.

Tom is the only one who has a camera.

Birçok Rus'un araç kamerası vardır.

Many Russians have dashboard cameras.

Tom'un güzel bir kamerası var.

Tom has a nice camera.

Tom'un kamerası tam bıraktığı yerdeydi.

Tom's camera was just where he'd left it.

Ben bir web kamerası aldım.

I bought a webcam.

Bu gözetleme kamerası bizim sessiz tanığımızdır.

This surveillance camera is our silent witness.

O benim küçük kız kardeşimin kamerası.

That is my little sister's camera.

Dikkat et! Bir hız kamerası var.

Watch out! There's a speed camera.

Tom'un arabasında bir araç kamerası vardır.

- Tom has a dashcam in his car.
- Tom has a dashboard camera in his car.

İnsanlar hala web kamerası kullanıyor mu?

Do people still use webcams?

Onun kamerası benimkinin üç katı kadar pahalı.

His camera is three times as expensive as mine.

Miyuki'nin bir kamerası var ama onu beğenmiyor.

Miyuki has a camera, but she doesn't like it.

Sami, Leyla'ya kamerası olan bir telefon verdi.

Sami gave Layla a phone that had a camera.

Bir ayakkabı kutusuyla, bir iğne deliği kamerası yapabilirsiniz.

- You can build a pinhole camera with a shoe box.
- You can build a camera obscura with a shoe box.

- Tom kamerası olan tek kişi.
- Tom kameralı tek kişidir.

Tom is the only one with a camera.

- Tom iyi bir kameraya sahip.
- Tom'un iyi bir kamerası var.

Tom has a good camera.

- Tom oldukça iyi bir kameraya sahip.
- Tom'un oldukça iyi bir kamerası var.

Tom has a pretty good camera.