Translation of "Kafana" in English

0.006 sec.

Examples of using "Kafana" in a sentence and their english translations:

Kafana dikkat!

- Watch your head!
- Watch your head.

Kafana takmamalısın.

You should let it go.

Takma kafana.

Don't attach it to your head.

Takma kafana fiziği, astrofiziği.

His head physique, astrophysics.

- Kafana göre.
- Nasıl istersen.

How ever you like.

Mağazayı kafana takma. Kilitleyeceğim.

Don't worry about the store. I'll lock up.

Benimle kafana göre takılmayacaksın!

You won't have your way with me!

- Kafana takma.
- Kendini üzme.

- Don't beat yourself up.
- Don't let it get to you.

Kafana göre takıl, Tom.

Go for it, Tom.

Kafana takmamaya çalışmanı öneririm.

- I'd recommend that you try to take it easy.
- I'd recommend you try to take it easy.

- Aldırma.
- Takma kafana.
- Salla gitsin.

Never mind.

Böyle aptalca düşünceleri kafana sokma.

Don't put such silly thoughts into his head.

En iyisi onu kafana takma.

You'd better take it easy.

- Takma kafana!
- Biraz sabırlı ol!

Keep your hair on!

O, kafana takamayacağın kadar çok küçük.

That's too small to fit on your head.

- Rahat ol.
- Acele etme.
- Takma kafana.

Pace yourself.

- Endişelenme.
- Üzülme.
- Merak etme.
- Takma kafana.

- Don't worry.
- Don't worry!

- Boş ver!
- Takma kafana!
- Önemli değil!

- Never mind!
- Ignore it.

- Dene ve kafana takma.
- Dene ama kasma kendini.
- Kafana takmamaya çalış.
- Sakin olmaya çalış.

Try and take it easy.

- Kafana dikkat et.
- Başına dikkat et.
- Dikkat et, kafanı çarpma.
- Dikkat et, kafana gelmesin.

- Watch your head!
- Watch your head.

Beni kafana esen her vakitte aramanı istemiyorum.

I don't want you to ring me up all the time.

- Neden rahatsız ediyorsun?
- Niye kafana takıyorsun ki?

Why do you bother?

- Kafana göre takıl Tom.
- Bildiğin gibi yap Tom.

Have it your own way, Tom.

- Dert etme Tom.
- Takma kafana Tom.
- Endişelenme Tom.

Don't sweat it, Tom.

- Küçük şeyleri kendine dert etme.
- Küçük şeyleri kafana takma.

Don't trouble about small things.

Bunu yapmayı sen seçtin. Hiç kimse kafana silah tutmadı.

You chose to do this. No one held a gun to your head.

- Olup bitenleri neden kafana takıyorsun?
- Neler olduğu neden umurunda?

Why do you care what happens?

- Bu fikir kafana yatar sanmıştım.
- Bu fikri beğeneceğini düşünmüştüm.

- I thought you'd like this idea.
- I thought that you'd like this idea.

Bak, kimse kafana bir silah doğrultmuyor. Eğer istemiyorsan gitmek zorunda değilsin.

Look, no one's pointing a gun to your head. You don't have to go if you don't want to.

- Kafana takma, Tom.
- Kendini çok üzme, Tom.
- Seni üzmesine izin verme, Tom.

Don't let it get to you, Tom.

- Kafana göre takıl, Tom.
- Yap da görelim, Tom.
- Sen yap o zaman, Tom.

Knock yourself out, Tom.

- Aklını başına al.
- Başına dikkat et.
- Dikkat et, kafanı çarpma.
- Dikkat et, kafana gelmesin.

Mind your head.