Translation of "Kaçınılmazdır" in English

0.004 sec.

Examples of using "Kaçınılmazdır" in a sentence and their english translations:

Çöküş kaçınılmazdır.

The downfall is inevitable.

Ölüm kaçınılmazdır.

Death is inevitable.

O kaçınılmazdır.

That is unavoidable.

- Bu masraf kaçınılmazdır.
- Bu fiyat kaçınılmazdır.

This expense is unavoidable.

O, açıkçası kaçınılmazdır.

That's obviously inevitable.

O olay kaçınılmazdır.

That occurrence is inevitable.

Ülkedeki değişimler kaçınılmazdır.

Changes in the country are inevitable.

Savaşın yoğunlaşması kaçınılmazdır.

It is unavoidable that the fighting will intensify.

Kaygan eğim kaçınılmazdır.

The slippery slope is unavoidable.

Bunun olması kaçınılmazdır.

- It is inevitable that that'll happen.
- It's inevitable that that'll happen.
- It's inevitable that'll happen.

Bu tür sorunlar kaçınılmazdır.

These kinds of problems are unavoidable.

Bu tür hatalar kaçınılmazdır.

These kinds of mistakes are inevitable.

Ağrı kaçınılmazdır. Acı isteğe bağlıdır.

Pain is inevitable. Suffering is optional.

Arabalar banliyö hayatı için kaçınılmazdır.

Cars are unavoidable for suburban life.

Görüş farklılıkları işbirlikçi projede kaçınılmazdır.

Differences of opinion are inevitable in a collaborative project.

Bu koşullar altında, iflas kaçınılmazdır.

Under the circumstances, bankruptcy is inevitable.

Bu yüzden çeviride farklı yorumlar olması kaçınılmazdır -

So it's inevitable in translation that you will get different interpretations -

Ne yaparsan yap,doğru adımla başlamak kaçınılmazdır.

Whatever you're doing, starting off on the right foot is essential.

Amcam çok sigara içen biridir; tütün onun için kaçınılmazdır.

My uncle is a very heavy smoker; tobacco is indispensable to him.

Büyük güce sahip egemen milletler olduğu sürece savaş kaçınılmazdır.

As long as there are sovereign nations possessing great power, war is inevitable.