Translation of "Küp" in English

Küp donmuş.

The cube's frozen.

Soğanları soy ve küp küp kes.

Peel and dice the onions.

Yeşil küp pürüzsüzdür.

The green cube is smooth.

Bir küp şeker, lütfen.

One lump of sugar, please.

Küba bir küp değil.

Cuba is not a cube.

Yirmi yedinin küp kökü üçtür.

The cube root of twenty-seven is three.

Orada yeşil bir küp var.

There's a green cube standing there.

Kahveme bir küp şeker koyun lütfen.

Please put a lump of sugar in my coffee.

Tom çayına iki küp şeker koydu.

Tom put two sugar cubes in his tea.

Bu bir kare, bir küp değil.

It's a square, not a cube.

Kırmızı kutu yeşil bir küp içeriyor.

The red box contains a green cube.

Neden gezegenler yuvarlaktır? Neden küp, piramit veya disk şeklinde değildirler?

Why are planets round? Why aren't they shaped like cubes, pyramids, or discs?

Kahveme bir küp buz koymak istiyorum, çünkü o genellikle çok sıcak.

I like to put an ice cube into my coffee, because it's usually too hot.

Dünya neden daha havalı olan bir şekilde, küp mesela, değil de yuvarlak?

Why is the earth round instead of something cooler, like a cube?

Oluklu kaşıklar geleneksel pelin ayininde belirli bir role sahiptir.Onlar bir adet küp şekeri soğuk suyla bardaklarının içine eritmek için küp şekeri bardağın üstünde tutmak için kullanılır.

Slotted spoons have a particular role in the traditional absinthe ritual. They are used to hold a sugar cube over a glass as one dissolves it into her drink with cold water.