Translation of "şeker" in English

Şeker!

Sugar!

- Şeker bitmiş.
- Şeker hiç kalmadı.

The sugar is all gone.

Şeker tatlıdır.

The sugar is sweet.

Süt? Şeker?

Milk? Sugar?

Şeker hastasıyım.

- I have diabetes.
- I am diabetic.
- I'm a diabetic.
- I'm diabetic.

Şeker torbada.

The sugar is in the bag.

Şeker istemiyorum.

- I don't want any sugar.
- I don't want sugar.

Şeker satıyorlar.

They sell candy.

Şeker severim.

- I like sweets.
- I like candy.

- Şeker almıyor musunuz?
- Şeker almıyor musun?

No sugar for you?

- Kahveme şeker koymam.
- Kahveme şeker atmam.

- I don't put sugar in my coffee.
- I don't sugar my coffee.

- Biraz şeker ekler misiniz?
- Biraz şeker ekler misin?
- Şeker eklemiyor musun?

Don't you add some sugar?

Tom kahvesine şeker yerine şeker otu koyar.

Tom puts stevia in his coffee instead of sugar.

Birisi şeker hastası olduğunda idrarında şeker salgılar.

When someone is diabetic, they excrete sugar in their urine.

Kapta şeker yok.

There is no sugar in the bowl.

Asla şeker kullanmayız.

We never use sugar.

Hiç şeker istemiyorum.

I don't want any sugar.

Bizde şeker yok.

- We have no sugar.
- We don't have sugar.
- We don't have any sugar.

Sen şeker yedin.

You have eaten the candy.

Şeker istiyor musunuz?

Do you want sugar?

Bütün şeker tatlıdır.

All sugar is sweet.

Kahveme şeker atmam.

- I don't put sugar in my coffee.
- I don't sugar my coffee.

Hamisi şeker kullanır.

Hamisi uses sugar.

Hamisi şeker istiyor.

Hamisi wants sugar.

Arkadaşım şeker istiyor.

My friend wants sugar.

Arkadaşım şeker kullanır.

My friend uses sugar.

Hamisi şeker istemez.

Hamisi doesn't want sugar.

Hamisi şeker kullanmaz.

Hamisi doesn't use sugar.

Arkadaşım şeker kullanmaz.

My friend doesn't use sugar.

Arkadaşım şeker istemiyor.

My friend doesn't want sugar.

Çocuklar şeker kullanır.

The children use sugar.

Biraz şeker almalısın.

You need to buy some sugar.

Kahvene şeker ekledin.

You added sugar to your coffee.

Kahveme şeker atacağım.

I'll put sugar in my coffee.

Çayına şeker atma.

Don't sugar your tea.

Kahveme şeker koyma.

Don't put sugar in my coffee.

Şeker kabı boş.

The sugar canister is empty.

Hiç şeker yok.

There's no sugar.

Biraz şeker istiyorum.

I want some candy.

Çocuklarıma şeker vermeyin.

Don't give candy to my children.

Şeker suda çözünür.

Sugar dissolves in water.

Burada şeker yok.

- We have no sugar.
- We don't have sugar.
- We don't have any sugar.
- There is no sugar here.
- There's no sugar.
- There's no sugar here.

Şeker, karıncaları çeker.

- Where there is smoke, there is fire.
- Sugar draws ants.

Şeker pancarını sevmiyorum.

I don't like beets.

Bu şeker değil.

This isn't sugar.

Ben şeker tüketirim.

I consume sugar.

Kahveye şeker koymayın.

Don't put sugar in the coffee.

Çayıma şeker koymam.

I don't put sugar in my tea.

Ben şeker hastasıyım.

I'm a diabetic.

Kahveye şeker koymam.

I do not put sugar in the coffee.

Şeker almayı unuttum.

I forgot to buy sugar.

Yabancılardan şeker almayın.

Don't take candy from strangers.

Şeker istemiyor musun?

Don't you want sugar?

Karıncalar şeker severler.

Ants like sugar.

Çocuk şeker aldı.

The boy bought candies.

Kahvesine şeker koymaz.

- He doesn't put sugar in his coffee.
- She doesn't put sugar in her coffee.

Biraz şeker isterim.

- I would like some sugar.
- I'd like some sugar.

O, şeker mi?

- Is it sugar?
- Is that sugar?

Şeker sağlıklı değildir.

Sugar isn't healthy.

Şeker toplamaya çıkıyorduk.

We used to go out to collect candy.

Şeker eklemiyor musun?

You don't take sugar?

- Ülkemiz çok şeker üretir.
- Memleketimiz çok şeker üretir.

Our country produces a lot of sugar.

- O oğlan şeker yemiyor.
- O oğlan şeker yemez.

That boy doesn't eat candies.

- Ona hiç şeker verme.
- Ona hiç şeker vermeyin.

Don't give him any sugar.

- Çayına çok şeker atıyor.
- Çayına aşırı şeker koyar.

He puts too much sugar in his tea.

Biraz daha şeker koyun.

Put in a little more sugar.

Hâlâ şeker var mı?

Is there still any sugar?

Onlar mağazada şeker satarlar.

They sell sugar at the store.

Biz hiç şeker kullanmayız.

We never use any sugar.

Çaya şeker ilave edin.

Add sugar to the tea.

Bir parça şeker istiyorum.

I want a piece of candy.

Şeker, suyun içinde eritilir.

Sugar is soluble in water.

Kahveme hiç şeker koyma!

Don't put any sugar in my coffee.

Şeker sıcak kahvede çözünür.

- Sugar dissolves in hot coffee.
- Sugar dissolves in warm coffee.

Şeker sıcak suda çözülür.

Sugar dissolves in hot water.

Bu kahveye şeker koyabilirim.

I can add sugar to this coffee.

Yabancılardan şeker kabul etmemelisiniz.

You shouldn't accept candy from strangers.

Tüm şeker yere düştü.

All the sugar fell on the ground.

Kahvende şeker ister misin?

Do you want sugar in your coffee?

İşte, biraz şeker al.

Here, have some candy.

Çok fazla şeker koydun.

You put in too much sugar.

Tom şeker kasesine uzandı.

Tom reached for the sugar bowl.

Kahveme asla şeker koymam.

I never put sugar in my coffee.

Bir küp şeker, lütfen.

One lump of sugar, please.

Biz çayımıza şeker koyarız.

We put sugar in our tea.

Hiç şeker var mı?

Is there any sugar?

Şeker, sıcak suda erir.

Sugar melts in hot water.

Ne kadar şeker yedin?

How much candy have you had?

Hiç şeker satın almıyorum.

I never buy sugar.