Translation of "Kâğıdı" in English

0.004 sec.

Examples of using "Kâğıdı" in a sentence and their english translations:

- Ben kâğıdı yaktım.
- Kâğıdı yaktım.

I burned the paper.

- Sen kâğıdı yaktın.
- Kâğıdı yaktın.

You burned the paper.

Kâğıdı parçaladım.

I tore the paper into pieces.

Onlar kâğıdı yaktılar.

They burned the paper.

Tom kâğıdı yırttı.

- Tom tore the paper up.
- Tom tore up the paper.

Tom kâğıdı özenle katladı.

Tom neatly folded the paper.

İşin bitince kâğıdı alabilir miyim?

Can I have the paper when you're finished with it?

Kâğıdı geri dönüştürmek çok önemlidir.

Recycling paper is very important.

Tom bize birkaç iskambil kâğıdı numarası gösterdi.

Tom showed us a few card tricks.

Tom umumi tuvaletten tuvalet kâğıdı çalarken yakalandı.

Tom was caught stealing toilet paper from a public restroom.

Tom tuvalet kâğıdı stoklayıp fahiş fiyattan satmakla suçlandı.

Tom was accused of hoarding toilet paper and price gouging.

Ben mektup kâğıdı, pul ve kâğıt mendil satın alıyorum.

I'm buying writing paper, stamps and some tissues.

- Ben mektup kağıdı, birkaç pul ve birkaç kağıt mendil alıyorum.
- Ben mektup kâğıdı, pul ve kâğıt mendil satın alıyorum.

I'm buying letter paper, some stamps, and some tissue paper.