Translation of "Hoşlanmazlar" in English

0.005 sec.

Examples of using "Hoşlanmazlar" in a sentence and their english translations:

Kediler ıslanmaktan hoşlanmazlar.

Cats don't like to get wet.

Onlar kedilerden hoşlanmazlar.

They don't like cats.

Kediler ıslak olmaktan hoşlanmazlar.

Cats dislike being wet.

Kızlar o şarkıdan hoşlanmazlar.

The girls don't like that song.

Genellikle genç insanlar formaliteden hoşlanmazlar.

In general, young people dislike formality.

Onların ikisi de benden hoşlanmazlar.

They both don't like me.

İnsanlar genellikle anlamadıkları şeyden hoşlanmazlar.

People usually don't like what they don't understand.

Tom ve Mary birbirlerinden hoşlanmazlar.

Tom and Mary hate each other.

Bazı insanlar onu yapmaktan hoşlanmazlar.

Some people don't enjoy doing that.

Çocuklar doğayı tahrip eden insanlardan hoşlanmazlar.

Children don't like people who destroy nature.

Annem ve babam, erkek arkadaşımdan hoşlanmazlar.

My parents don't like my boyfriend.

Annem ve babam, kız arkadaşımdan hoşlanmazlar.

My parents don't like my girlfriend.

Ayılar ormanlarda yaşar ve insanlardan hoşlanmazlar.

Bears live in forests and do not like people.

- Tom ve Mary'nin her ikisi de John'dan hoşlanmazlar.
- Hem Tom hem de Mary John'dan hoşlanmazlar.

Both Tom and Mary don't like John.

Bazı erkek çocukları düzenli olarak yıkanmaktan hoşlanmazlar.

Some boys don't like to bathe regularly.

Birçok sağır insan "özürlü" olarak düşünülmekten hoşlanmazlar.

Many Deaf people dislike being thought of as "disabled".

Bazı insanlar geleneksel yeni yıl töreninden hoşlanmazlar.

Some people dislike the traditional New Year's ritual.

Annem ve babam, erkek arkadaşımdan hoşlanmazlar, çünkü o yoksul.

My parents don't like my boyfriend because he's poor.

Nakliyeciler kitap okuyan insanlardan hoşlanmazlar. Ama en azından iyi bir nedenleri var.

Movers don't like people who read books. But at least they have a good reason.