Translation of "Haddini" in English

0.004 sec.

Examples of using "Haddini" in a sentence and their english translations:

Haddini aşma.

Don't be presumptuous.

Sana haddini bildireceğim.

I'll give you a piece of my mind.

Tom haddini aşabilir.

Tom may be in over his head.

Tom'a kibarca haddini bildirdim.

I politely corrected Tom.

Neden onlara haddini bildirmiyorsun?

Why don't you correct them?

Neden ona haddini bildirmiyorsun?

Why don't you correct him?

- Haddini aşıyorsun, Tom.
- Yakışık almıyorsun, Tom.

You're out of line, Tom.

- Haddini aşıyorsun.
- Çizmeyi aşıyorsun.
- Başından büyük işlere kalkışıyorsun.
- Haddini bilmiyorsun.
- Boyunu aşan işlere girişiyorsun.

- You're in over your head.
- You are in over your head.

- Sen görgü kurallarına uymuyorsun.
- Sen haddini aşıyorsun.

You're out of line.

- O çok ileri gitti.
- O, çizmeyi aştı.
- O, haddini aştı.

He has gone too far.

- Bu defa çok ileri gittin.
- Bu sefer çizmeyi aştın.
- Bu kez haddini çok aştın.
- Bu defa ölçüyü kaçırdın.

- You have gone too far this time.
- You've gone too far this time.

- Tom, Mary'yi azarladı.
- Tom, Mary'ye haddini bildirdi.
- Tom, Mary'ye ağzının payını verdi.
- Tom, Mary'ye kalayı bastı.
- Tom, Mary'ye ağzına geleni söyledi.

Tom gave Mary a piece of his mind.