Translation of "Gidecekler" in English

- Sike sike gidecekler.
- Paşa paşa gidecekler.
- Tıpış tıpış gidecekler.
- Eşek gibi gidecekler.
- Ya gidecekler ya gidecekler.

They shall leave.

Alışverişe gidecekler.

- They are going shopping.
- They go shopping.
- They'll go shopping.

Nereye gidecekler?

Where are they going to go?

Onlar savaşa gidecekler.

They're going to the war.

Onlar İrlanda'ya gidecekler.

They'll go to Ireland.

Onlar Londra'ya gidecekler.

They will drive to London.

Birlikte mi gidecekler?

Will they go together?

Onlar uzaklara gidecekler.

They'll go away.

Onlar oraya benimle gidecekler.

They will go there with me.

Çocuklar yakında okula gidecekler.

The kids will go to school soon.

Fadıl'ın oğulları cennete gidecekler.

Fadil's sons will go to heaven.

Tom ve Mary gidecekler.

Tom and Mary are going to go.

- Yarın bazı arkadaşlarım sinemaya gidecekler.
- Yarın arkadaşlarımdan bazıları sinemaya gidecekler.

Some of my friends are going to the movies tomorrow.

Onlar Kaşgar'a gidecekler gibi geliyor.

It sounds like they're going to Kashgar.

Otobüs şoförleri yarın greve gidecekler.

The bus drivers are going on strike today.

Tom ve Mary bugün gidecekler.

Tom and Mary will leave today.

Onlar bir gece önce gidecekler.

They're going to leave a night earlier.

Yarın bazı arkadaşlarım sinemaya gidecekler.

Some of my friends are going to the movies tomorrow.

Otobüs şoförleri greve gidecekler mi?

Are the bus drivers going to go on strike?

Onlar gelecek ay kesinlikle tatile gidecekler.

Certainly they will go on holiday next month.

Leyla ve Sami alışveriş merkezine gidecekler.

Layla and Sami are going to the mall.

Tom ve Mary beraber dansa gidecekler.

Tom and Mary will go to the dance together.

Tom ve Mary şimdi John'u almaya gidecekler.

Tom and Mary are going to go get John now.

Sence Tom ve Mary birlikte dansa mı gidecekler?

Do you think Tom and Mary will go to the dance together?

Tekrar oy sandıklarına gidecekler. Bu sefer yasama seçimlerini yapacaklar.

will go back to the voting stations. This time they will hold legislative elections.

Onların hepsi yarın akşam derse katılmak için Pekin Üniversitesine gidecekler.

Tomorrow night, they will all go to Beijing University to attend class.

Eğer hava izin verirse, onlar gidecekler ve ormanda mantar toplayacaklar.

If the weather permits, they will go and pick mushrooms in the woods.

Emily Türkçe öğreniyor, çünkü o ve anne babası tatile Türkiye'ye gidecekler.

Emily is studying Turkish, because she and her parents will go to Turkey on vacation.