Translation of "Gezdi" in English

O, dünyayı gezdi.

He traveled about the world.

Tom Avrupayı gezdi.

Tom traveled around Europe.

Tom köyü gezdi.

Tom walked through the village.

Tom dünyayı gezdi.

Tom traveled around the world.

Tom Türkiye'yi gezdi.

Tom traveled around Turkey.

O, bütün Avrupa'yı gezdi.

He traveled all over Europe.

O, tüm dünyayı gezdi.

He traveled all over the world.

Tom marketi inceleyerek gezdi.

Tom walked through the market.

O, geçen yıl dünyayı gezdi.

She traveled around the world last year.

Onun ailesi oldukça çok gezdi.

His family moved around quite a lot.

Motosikletiyle ülkeyi boydan boya gezdi.

He rode his motorcycle across the country.

Tom bir şey almadan vitrinleri gezdi.

Tom went window-shopping.

O, dünyanın dört bir yanını gezdi.

She traveled around the world.

Mary pembe elbisesiyle oturma odasını gezdi.

Mary walked through the living room in her pink robe.

O, tek başına seksen günde dünyayı gezdi.

He has traveled around the world in eighty days by himself.

Kız arkadaşı terk ettikten sonra aylarca morali bozuk gezdi.

He was in low spirits for months after his girlfriend left him.

Bay Nakamura Tokyo'da o bar senin bu bar benim gezdi.

- Mr Nakamura went bar hopping in Tokyo.
- Mr. Nakamura went bar hopping in Tokyo.

- Tom kanallara göz attı.
- Tom kanalları gezdi.
- Tom kanalları zapladı.

Tom flipped through the channels.

- Sami birçok Müslüman ülkeyi gezdi.
- Sami çok sayıda Müslüman ülkeyi ziyaret etti.

Sami visited many Muslim countries.