Translation of "Gelişini" in English

Günün gelişini selamlarlar.

They welcome the return of day.

Bunun gelişini gördüm.

I saw this coming.

Gelişini takdir ediyoruz.

We appreciate you coming.

Gelişini sabırsızlıkla bekliyorum.

I've been looking forward to your arrival.

- Baharın gelişini dört gözle bekliyorum.
- Baharın gelişini iple çekiyorum.
- Baharın gelişini sabırsızlıkla bekliyorum.

I'm looking forward to the return of spring.

Pencereden onun gelişini görebiliyordum.

I was able to see him coming through the window.

Onun gelişini sabırsızlıkla bekliyorum.

I've been looking forward to him coming.

Ken trenin gelişini bekliyor.

- Ken is waiting for the arrival of the train.
- Ken is waiting for the train to come.

Ben gelişini takdir ediyorum.

I appreciate your coming.

Gerçekten gelişini takdir ediyorum.

I really appreciate your coming.

Kaza onun gelişini engelledi.

The accident prevented him from coming.

Kar, kışın gelişini gösterir.

Snow indicates the arrival of winter.

Bunun gelişini asla görmedim.

I never saw this coming.

Tom'un gelişini fark etmedim.

I didn't notice Tom's arrival.

Acil iş onun gelişini engelledi.

Urgent business prevented him from coming.

Kaza onun gelişini muhtemelen geciktirecek.

Possibly, the accident will delay his arrival.

Onun gelişini önceden tahmin ediyordum.

I've been anticipating his arrival.

Bunun gelişini görmedin gibi değil.

- It's not like you didn't see this coming.
- It isn't like you didn't see this coming.

Japonya'ya gelişini dört gözle bekliyorum.

I'm looking forward to your coming to Japan.

Onu üst kata gelişini gördüm.

I saw him coming upstairs.

Ben Noel babanın gelişini kaçırdım.

I missed the arrival of Sinterklaas.

Hepimiz onun gelişini gördük, değil mi?

We could all see it coming, couldn't we?

Onun içeri gelişini fark ettin mi?

Did you notice him coming in?

- Onun geldiğini gördüm.
- Onun gelişini gördüm.

I saw it coming.

Biz sabırsızlıkla sevgili arkadaşımızın gelişini bekliyoruz.

We are awaiting impatiently the arrival of our dear friend.

Ağır kar yağışı Tom'un gelişini geciktirdi.

Heavy snow delayed Tom's arrival.

Yapmanız gereken tek şey onun gelişini beklemek.

All you have to do is wait for his arrival.

Keiko onun güvenli bir şekilde gelişini ona bildirdi.

Keiko informed him of her safe arrival.

Bizim tren hâlâ başka trenin gelişini beklemek zorunda.

Our train must still wait for the arrival of yet another train.