Translation of "Bilgisayarı" in English

- Bilgisayarı tamir edemem.
- Bilgisayarı onaramam.

- I can't repair the computer.
- I cannot fix the computer.
- I can't fix the computer.

Bilgisayarı kapattım.

- I turned the computer off.
- I turned off the computer.

Bilgisayarı kullanıyorum.

I'm using the computer.

Bilgisayarı kapattı.

- She turned off the computer.
- She switched off the computer.

Bilgisayarı onaramam.

I'm not able to fix the computer.

Bilgisayarı açtım.

- I switched on my computer.
- I switched the computer on.

Bilgisayarı açtı.

He turned the computer on.

- Ben bilgisayarı kullanabilir miyim?
- Bilgisayarı kullanabilir miyim?

May I use the computer?

Tom'un bilgisayarı bozuk.

Tom's computer is broken.

Bilgisayarı tamir edemem.

- I cannot fix the computer.
- I can't fix the computer.

Tom'un bilgisayarı bozuldu.

Tom's computer died on him.

Onun bilgisayarı yok.

She doesn't have a computer.

Bu bilgisayarı çalıştıramam.

I can't get this computer to work.

Tom bilgisayarı kapattı.

- Tom turned off the computer.
- Tom turned the computer off.

O, bilgisayarı kapattı.

- She turned off the computer.
- She switched off the computer.

Tom'un bilgisayarı nerede?

Where's Tom's computer?

Bu, Tom'un bilgisayarı.

This is Tom's computer.

Billy'nin bilgisayarı yenidir.

Billy's computer is new.

O annemin bilgisayarı.

That is my mom's computer.

Tom bilgisayarı açtı.

Tom switched the computer on.

Sen bilgisayarı kapattın.

You turned off the computer.

Bilgisayarı yeniden başlatın.

Reboot the computer.

Bu kimin bilgisayarı?

Whose computer is this?

Tom'un bilgisayarı arabasındaydı.

Tom's computer was in his car.

Bilgisayarı yok et.

Destroy the computer.

Lütfen bilgisayarı güncelleyin.

Please update the computer.

Bilgisayarı eve götürdü.

He took the computer home.

O bilgisayarı kullanıyorum.

I'm using that computer.

- Onun iki bilgisayarı var.
- İki tane bilgisayarı var.

He has two computers.

O, bilgisayarı satın alıyor.

- He is buying the computer.
- She is buying the computer.

Ben o bilgisayarı kullanırım.

I use that computer.

Tom'un bilgisayarı cevap vermiyor.

- Tom's computer is not responding.
- Tom's computer isn't responding.

O, bilgisayarı için yaşar.

He lives for his computer.

Onun bir bilgisayarı yok.

- He doesn't have a computer.
- She doesn't have a computer.

Ben bu bilgisayarı kullanıyorum.

I use this computer.

Bu benim annemin bilgisayarı.

This is my mother's computer.

O bir bilgisayarı onardı.

She fixed a computer.

Bilgisayarı çalıştırmayı kolay buldum.

I found it easy to operate the computer.

O, dizüstü bilgisayarı çıkardı.

He took a notebook out.

Bu iki bilgisayarı karşılaştır.

Compare these two computers.

O Tom'un bilgisayarı mıydı?

Was that Tom's computer?

Bu bilgisayarı tamir edemem.

I can't fix this computer.

Tom'un bir bilgisayarı yok.

Tom doesn't have a computer.

Ben bilgisayarı kullanabilir miyim?

May I use the computer?

Tom'un bilgisayarı sürekli çöküyor.

- Tom's computer crashes constantly.
- Tom's computer crashes continuously.

Şimdi bilgisayarı kapatmanın zamanı.

It's time to turn off the computer.

Hangi bilgisayarı almam gerekiyor?

Which computer should I get?

Bilgisayarı bozdun. Aferin, dahi.

- You broke the computer. Nice going, genius.
- You broke the computer. Nice going, Einstein.

Tom bilgisayarı düzeltmeye çalıştı.

- Tom has tried to fix the computer.
- Tom tried to fix the computer.

Sami'nin dizüstü bilgisayarı kayboldu.

Sami's laptop disappeared.

Tom bilgisayarı tamir edebilmeli.

Tom should be able to fix the computer.

Onun kendi bilgisayarı var.

He has his own computer.

İki tane bilgisayarı var.

He has two computers.

Tom'un kendi bilgisayarı var.

Tom has his own computer.

- Bilgisayarı yeniden başlatmayı denedin mi?
- Bilgisayarı yenide başlatmayı denediniz mi?

Did you try restarting the computer?

- Her öğrencinin kendi bilgisayarı vardır.
- Her öğrencinin kendi bilgisayarı var.

Each student has their own computer.

Neden bu eski bilgisayarı kullanıyorsun?

Why are you using this old computer?

Bu bilgisayarı satın almak istiyorum.

I'd like to buy this computer.

Sen bilgisayarı da düzeltebilirsin, ya.

So you can fix computers as well!

Onların bir bilgisayarı var mı?

Do they own a computer?

Tom'un bilgisayarı çökmeye devam ediyor.

- Tom's computer keeps crashing.
- Tom's computer crashes all the time.

Benim dizüstü bilgisayarı nereye sakladın?

Where did you hide my notebook?

Ben bu bilgisayarı düzeltebilir miyim?

Does it look like I can fix this computer?

Bu bilgisayarı almayı öneren sensin.

You're the one who suggested buying this computer.

Bu bilgisayarı nasıl çalıştıracağımı bilmiyorum.

I don't know how to operate this computer.

Muhtemelen, bilgisayarı Tom tamir etti.

Presumably, Tom repaired the computer.

Bu bilgisayarı sadece o kullanabilir.

Only she can use this computer.

İstediğin zaman bu bilgisayarı kullanabilirsin.

You can use this computer any time.

O dizüstü bilgisayarı bana ver.

- Give me that laptop.
- Hand me that laptop.

Tom'un bir bilgisayarı var mı?

Does Tom have a computer?

Bilgisayarı sen bozdun. Aferin, Einstein.

- You broke the computer. Nice going, genius.
- You broke the computer. Nice going, Einstein.

Tom bilgisayarı tamir etmeye çalıştı.

Tom tried to fix the computer.

Bu bilgisayarı ne zaman aldınız?

When did you buy this computer?

Tom'un üç tane bilgisayarı var.

Tom has three computers.

İstediğim bilgisayarı almaya param yetmiyor.

- I can't afford to buy the computer I want.
- I can't afford to buy the computer that I want.

Tom bir bilgisayarı almayı düşünüyor.

- Tom is planning to buy a computer.
- Tom is planning on buying a computer.

Bilgisayarı olmadan bir gün yaşayabilir.

He can live without his computer for a day.

O sırada yanında bilgisayarı vardı.

He had the computer with him during that time.

Bilgisayarı satın almaya karar verdi.

He decided to buy the computer.

Mac bu bilgisayarı nasıl kullanacağını bilir.

Mac knows how to use this computer.

Bir bilgisayarı nasıl kullanacağını biliyor musun?

Do you know how to use a computer?

- Bu, Tom'un bilgisayarıdır.
- Bu, Tom'un bilgisayarı.

This is Tom's computer.

Tom bir bilgisayarı olmayan tek kişidir.

Tom is the only one who doesn't have a computer.

Onun yeni bir bilgisayarı var mı?

Does she have a new computer?

Tom'un bilgisayarı benimkinden çok daha yeni.

Tom's computer is much newer than mine.

Yeterli param olsaydı, bu bilgisayarı almıştım.

Had I had enough money, I would have bought that computer.

Tom Mary'ye bilgisayarı nasıl kapatacağını sordu.

Tom asked Mary how to turn off the computer.