Translation of "Gölet" in English

Gölet kurudu.

The pond has dried up.

Gölet dondu.

The pond froze over.

Gölet sert donduruldu.

The pond was frozen hard.

Gölet ağaçlarla çevriliydi.

The pond was encircled with trees.

Buralarda bir gölet vardı.

There used to be a pond around here.

Gölet 100 metre çapındadır.

The pond is 100 meters in diameter.

Gölet üç metre derinliğindedir.

The pond is 3 meters deep.

Gölet sıcak havada kurudu.

The pond dried up in hot weather.

Gölet sabahleyin tamamen dondu.

The pond was completely frozen in the morning.

Gölet sazan balığıyla doludur.

- The pond abounds with carp.
- This pond has a lot of carp.

Gölet geçen yaz kurudu.

The pond dried up last summer.

Buralarda büyük bir gölet vardı.

There used to be a big pond around here.

Gölet çeşitli küçük balıklarla doluydu.

The pond was alive with various tiny fishes.

Burada küçük bir gölet vardır.

There is a small pond here.

Parkın ortasında bir gölet bulunmaktadır.

There is a pond in the middle of the park.

Bu gölet yazın bile kurumaz.

This pond doesn't go dry even in the summer.

Bir gölet, küçük bir göldür.

A pond is a little lake.

Bahçemizde küçük bir gölet var.

- There is a small pond in our garden.
- There's a small pond in our garden.

- Göl çok derin.
- Gölet çok derin.

The pond is very deep.

- Gölet dondu.
- Göletin üstü buz tutmuş.

- The pond has frozen over.
- The pond froze over.

Bu gölet etrafta yüzen sazanlarla dolu.

This pond is full of carp swimming around.

Evimin arkasında küçük bir gölet var.

There is a small pond in back of my house.

Burada birçok kuğu görebileceğin bir gölet vardı.

There used to be a pond here where you could see many swans.

Bu gölet yüzmek için yeterince derin değil.

This pond isn't deep enough to swim in.

Genç insanlar donmuş gölet üzerinde paten yapıyorlardı.

Young people were skating on the frozen pond.

Orada on yıl önce derin bir gölet vardı.

There was a deep pond there ten years ago.

Çocuklar donmuş gölet üzerinde bir hokey pisti kurdular.

The boys set up a hockey rink on the frozen pond.

Tom ve Mary donmuş gölet üzerinde paten kaymaya gittiler.

Tom and Mary went skating on the frozen pond.