Translation of "Fred" in English

- Fred her zaman yalan söylüyor.
- Fred hep yalan söylüyor.

Fred is always telling lies.

Fred tembel bir adam.

Fred is a lazy fellow.

Fred bir topa tekme attı.

Fred kicked a ball.

Fred pazartesi günü Avrupa'ya gidiyor.

Fred is going to Europe on Monday.

Fred annesine uzun bir mektup yazdı.

Fred wrote his mother a long letter.

Fred küçük erkek kardeşine çiti boyattı.

Fred had his little brother paint the fence.

Fred bir cerrah olmak için yetişti.

Fred grew up to be a surgeon.

Fred başarmak istediği amaçlardan karısına bahsetti.

Fred told his wife about the goals that he wanted to accomplish.

Fred, sık sık sınıfa geç geliyor.

Fred often comes late for class.

Fred ve George arayı nöbetleşerek sürdüler.

Fred and George took turns with the driving.

Fred, karısının dırdırından çok rahatsız idi.

Fred was very troubled by his wife's nagging.

Fred eşine büyük bir servet bıraktı.

Fred left his wife a large fortune.

Fred, Zürih üzerinde uçan uçağı gördü.

Fred saw the plane flying over Zurich.

John ve Fred bir bandoda çalmıyor.

John and Fred don't play in a band.

Ertesi yıl, Fred Korematsu'nun enterne edilmesini onayladı.

And the next year, upheld Fred Korematsu's interment.

Fred annemi gittiği her yerde takip etti.

Fred followed my mother wherever she went.

Fred yüksek sesli müzik duyduğunda, rahatsız olur.

- Loud music always makes Fred hit the roof.
- When Fred hears loud music, he gets annoyed.

Fred bütün günü bir iş arayarak geçirdi.

Fred spent all day looking for a job.

- Fred benden nefret ettiğini söyleyecek kadar uzağa gitti.
- Fred benden nefret ettiğini söyleyecek kadar ileri gitti.

Fred went so far as to say that he had hated me.

Evet çünkü bu Donald Trump'ın babası Fred Trump

yes because this is Donald Trump's father Fred Trump

Selam, Fred. Perşembe günü badminton oynamaya ne dersin?

Hi, Fred, how about badminton on Thursday?

Fred kapıya ulaşmaya çalıştı fakat yolda masa vardı.

Fred tried to get to the door, but the table was in the way.

Fred Jane'den hoşlanmaya başladı ve onunla çıkmaya başladı.

Fred took a liking to Jane and started dating her.

Fred Jane'den hoşlanmaya başladı ve onlar birbiriyle görüşmeye başladı.

Fred took a liking to Jane and they started seeing each other.