Translation of "Final" in English

Final sınavları yaklaşıyor.

The final exams are approaching.

Final notuna gelince, bu senin final sınavına bağlı.

As to your final grade, that depends on your final examination.

Katılımınız final derecenizi etkileyecektir.

Your attendance will affect your final grade.

Tom final sınavına giriyor.

Tom is taking his final exam.

Final oyunu yarına ertelendi.

The final game was postponed to tomorrow.

Ben final sınavıma giriyorum.

I am taking my final exam.

O, final sınavına giriyor.

He is taking his final exam.

Mary final sınavına giriyor.

Mary is taking her final exam.

Biz final sınavımıza giriyoruz.

We are taking our final exam.

Onlar final sınavlarına giriyorlar.

They are taking their final exam.

Tom final sınavını geçemedi.

Tom failed to pass the final exam.

Oyunun final skoru üçe birdi.

The final score of the game was 3 to 1.

Final sınavları iki hafta sonra.

Final exams are two weeks from now.

Final sınavında birkaç hata yaptım.

I made several mistakes on the final exam.

O, final basketbolunu izlemeyi sever.

He loves to watch playoff basketball.

Final sınavına giriyorsunuz, değil mi?

You are taking your final exam, aren't you?

- Öğrenciler final sınavını çok kolay buldu.
- Öğrenciler için final sınavı çocuk oyuncağıydı.

The students found the final examination to be a breeze.

Final sınavları yaklaşıyor, bu yüzden meşgulüm.

Final exams are coming up, so I'm busy.

Tom Mary ile final karşılaşmasını izleyecek.

Tom will watch the Super Bowl with Mary.

Bu akşam final sınavları için hazırlanacağım.

I'm going to get ready for the final exams this afternoon.

Çoğu öğrenci final sınavları için hazırlanıyor.

Most students are preparing for the final exams.

Bu öğleden sonra final sınavına hazırlanacağım.

I'm going to prepare for the final exams this afternoon.

Senin için bir final sorum var.

I have one final question for you.

Ben bugün sadece final sınavıma girdim.

I just had my final exam today.

Bu öğleden sonra final sınavlarına çalışacağım.

- I'm going to prepare for the term examination this afternoon.
- I'm going to prepare for the final exams this afternoon.
- I'm going to get ready for the final exams this afternoon.
- I'm going to study for the final exams this afternoon.

Final maçı çok heyecan verici değildi.

The final match was not so exciting.

Altın kupa final maçının galibine verildi.

The gold cup was given to the winner of the final match.

Final sınavları muhtemelen gelecek aya ertelenecek.

The final exams will probably carry over into next month.

İki takım final maçında karşı karşıya geldi.

The two teams competed in the final game.

Tom final sınavları için hazırlanırken çok çalıştı.

Tom burnt the candle at both ends preparing for his final exams.

Final Fantasy film değil bir video oyunudur.

- Final Fantasy is not a movie, but a videogame.
- Final Fantasy is not a film, but a videogame.

Final Fantasy bir film değil, video oyunudur.

Final Fantasy is not a movie, but a videogame.

Bu yılki final karşılaşmasın kimin kazanacağını düşünüyorsun?

Who do you think will win this year's Super Bowl?

O final sınavlarında dikkat çekici notlar kazandı.

She earned remarkable grades at the final exams.

Final maçındaki tek gol Andrés Iniesta tarafından atıldı.

The final's only goal was scored by Andrés Iniesta.

Geçen yıl, Tom final sınavlarının ikisinde başarısız oldu.

Last year, he failed two of his final examinations.

Final o kadar iyiydi ki onu defalarca yeniden izledim.

The finale was so good, that I rewatched it many times.

Oyun beraberlikle sona erdi ve final skoru 2-2'ydi

The game ended in a draw, and the final score was 2-2.

On the Western Front, the Germans' final attack is defeated in the Second Battle of the Marne.