Translation of "Erkeklerle" in English

0.006 sec.

Examples of using "Erkeklerle" in a sentence and their english translations:

Genç erkeklerle tanıştım.

ashamed of their braces.

Erkeklerle hiç ilgilenmiyordu.

She was not interested in boys at all.

Hücre erkeklerle doluydu.

The cell was filled with men.

Ayrıca erkeklerle de çalışmalıyız.

And we must also work with men.

Erkeklerle yan yana çalıştı.

She worked side by side with men.

Erkeklerle anlaşmaların oldu mu?

Have you had agreements with men?

Erkeklerle nasıl bağlantı kuracağımı biliyorum.

I know how to relate to guys.

Fadıl, Leyla'yı başka erkeklerle yakaladı.

Fadil caught Layla with another man.

Tom sınıfındaki diğer erkeklerle iyi geçinmedi.

Tom didn't get along well with the other boys in his class.

Ebeveynlerim erkeklerle dışarı çıkmama izin vermezdi.

My parents would not let me go out with boys.

Erkeklerle tartışmanın anlamı yok. Hep hatalılar.

There's no point arguing with men. They are always wrong.

Futbol zorunlu olarak erkeklerle sınırlı değildir.

Soccer is not necessarily confined to men.

Yaşlı kadınlar, genç erkeklerle çıkmaktan hoşlanırlar.

Old women like dating young men.

Fadıl, kızının başka erkeklerle olacağını önemsemedi.

Fadil didn't mind that his girl would be with other men.

Hayatta böyle olmayan erkeklerle de karşılaşmak var,

I know I'm going to keep bumping into additional differences on this journey,

Erkeklerle eşit olmaya çalışan kadınlar hırstan yoksundur.

Women who seek to be equal with men lack ambition.

Kızlar Blackpool'daki beyaz erkeklerle buluşmayı umut ediyorlar.

The girls hope to meet white boys in Blackpool.

Tom canı diğer erkeklerle içmeye gitmek istemiyordu

Tom didn't really feel like going out drinking with the other guys.

Bir kadın olarak erkeklerle eşit maaş kazanamadığımı öğreniyorum.

I learn that I can't earn equal salary with men as a woman.

Kadınların neden erkeklerle aynı haklardan yararlanmasına izin verilmiyor?

Why aren't women allowed to enjoy the same civil rights as men?

Bir refakatçı olmadan kızların erkeklerle çıkmasına izin verilmezdi.

Girls were not allowed to go out with boys without a chaperone.

Sami, Leyla'nın başka erkeklerle görüşüyor olduğundan şüphelenmeye başladı.

Sami started suspecting Layla was seeing other men.

“Onu hâlâ, savaşın en sıcak olduğu noktada, erkeklerle konuşarak

“I can see him still, at the spot where the fighting was hottest, speaking to the

Yasa şimdi kadınların erkeklerle eşit şartlarda istihdam edilmesini gerektiriyor.

The law now requires women to be employed on equal terms with men.

Tanrı'yla İspanyolca, kadınlarla İtalyanca, erkeklerle Fransızca, atımla da Almanca konuşurum.

I speak Spanish to God, Italian to women, French to men, and German to my horse.

Neden erkeklerle aynı işi yapan kadınlara %18 ile %30 daha az ödeniyor?

why are women doing the same job as men and they are paid 18% to 30% less?