Translation of "Dikmeyi" in English

Dikiş dikmeyi seviyorum.

I like sewing.

Dikmeyi nasıl öğrenirim?

How do I learn to sew?

Dikiş dikmeyi bıraktı ve biraz çay içti.

She stopped sewing and had some tea.

İğneye iplik geçiremediğim için dikiş dikmeyi sevmiyorum.

I don't like sewing because I can't thread the needle.

O bana dikiş dikmeyi bilip bilmediğimi sordu.

She asked me whether I know how to sew.

Elbiseni dikmeyi bitirmek için geç saatlere kadar yatmadı.

She stayed up late to finish sewing your dress.

Kendime bir elbise yapabileyim diye dikiş dikmeyi öğreniyorum.

I'm learning to sew so that I can make myself a dress.

Ben dikiş dikmeyi sevmiyorum ama bu pantolonu kısaltmak zorundayım.

I don't like to sew, but I shall have to shorten these trousers.

Tom Mary'ye yeni bir dikiş makinesi aldı ve ona dikiş dikmeyi öğretti.

Tom bought Mary a new sewing machine and she taught him how to sew.

O, dikiş dikmeyi tercih eder ve ne yürümek ne de bahçede oturmak ister.

She prefers to sew, and wishes neither to walk nor to sit in the garden.